RAMAZAN AYI GÖNÜLLERİN AYIDIR

    Saygı değer okuyucularım.

    Peygamberi dua ile ; “Allah’ım Receb ve Şaban’ ı bize hayırlı eyle ve bizi Ramazan ayına kavuştur” diye dua ede ede gönüller ayı Ramazan ayına ulaştık. Bu ayı göremeyen Müslümanlara Mevla’ mız rahmet eylesin.

    Ramazan ayı gönüller ayıdır. Bu ayda gönül kapıları daha açıktır. Bu ayda gönüller daha fazla alınır. Bu ayda gönüller daha güzel fethedilir. Bu ayda gönüller daha da tamir edilir. Çünkü bu ay rahmet ve merhamet ayıdır. Çünkü bu ay yapılan ibadet ve iyilikleri kat kat ödüllendirildiği aydır.

    Ne demekse? Modern dünyanın getirdiği karmaşa ve kargaşa içinde kaybolup kendini atayan onlarca insanın kendini bulduğu aydır bu ay. Kendine yenik düşen onlarca insanın, tekrar güç topladığı aydır bu ay. Bulanıklaşan beyinlerin, tarumar olan gönüllerin aslına döndüğü aydır bu ay.

    Çünkü bu ayda:

·        Allah Teâla bu ayda oruç tutulmasını emretti.

·        Oruç Müslümanın kendini tutmasıdır.

·         Oruç boşu boşuna aç ve susuz,  ya da cinsel tatmininden kalmamaktır.

·        Bu ayda sevap ve iyilikler Allah tarafından kat be kat verilir.

·        Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlamıştır.

·        Bu ay Peygamberimizden kalan Mukabelelerin okunduğu aydır.

·        Bu ayda 1.000 aydan daha hayırlı olan Kadir gecesi vardır.

·        Bu ay kırık gönüllerin daha da fazla tamir edildiği, maddi yardımlarla da hanelere ve gönüllere girilir. Yardımlaşmanın zirve yaptığı hayırlı bir zaman dilimidir.

·        Bütün bunların ve daha pek çok kazançların bulunduğu bir aydır bu ay.

    Bu ayda biz Müslümanlara farz olan oruç; 624 yılında Şubat (Şaban) ayında farz edilmiş.

    Hemen arkasından gelen Ramazan ayında da Ramazan orucu tutulmaya başlamış.

    Öyle ki; Müşriklerle yapılan ve Peygamberimizin Ashabı ile birlikte yapma zorunsa olduğu ilk savaş olan Bedir savaşı bu ayın17. Günü yapılmıştır.

    Dolayısıyla iş-güç bahane edilerek oruç tutmama bir mazeret olmasa gerek.

    Oruç tutan Mü’minler hayâ ve ağır başlılığını korurken, oruç tutmayanlarda hayâ ve edebini koruması toplumsal ve dini bir görevdir.

    Bazı Müslümanlar hürüm ve özgürüm derken, oruç tutmama hakkım var derken en azından kendilerine, kendi çocuklarına ve çevresine kötü örnek olmamalıdır.

    Hayırlarla birlikte olmanız arzusu ile

    Sağlıcakla kalın.