Saygı değer okuyucularım

1-7 Ekim tarihleri, yıllardan beri Camiler Ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanmaktadır.

Bilindiği gibi biz Müslümanların hayatında Camii’ nin ve camilerde görevli Din Hizmetlerini sunan vazifelilerin yeri her zaman üst düzeyde tutulmuştur.

“Yüce dinimiz İslam’ın temel esaslarından biri de namazdır. Namaz; dinin direği, müminin miracı, imanın hayata yansımasıdır. Huzurun, teslimiyetin ve kulluğun tezahürüdür. Ömrümüze bereket katar. Evlerimize huzur verir. Bizleri dünyevi hırs ve gösterişten korur. Yorgun ruhlarımızı dinlendirir. Zorluklara ve sıkıntılara karşı sabretmeyi öğretir. “

Müslümanın hayatında o kadar öneme sahip namaz ibadeti camide kılındığı zaman daha güzel ve kıymetli değerler kazandırır. İşte “camiler bu ibadetin hayat bulduğu mübarek mekânlardır. Allah Resûlü (s.a.s), “Bir kişinin namaz kılmak için sürekli mescide gittiğini görürseniz onun imanına şahitlik ediniz!” buyurarak, namaz ve camiyi, bir bütünün iki parçası olarak görmüş, imanın göstergesi saymıştır. Nitekim camiler; Allah’ın evi, Kâbe’nin şubesi, şehirlerimizin kalbi, medeniyetimizin temeli, huzur ve barışın teminatı olan mukaddes yerlerdir. Birlikte omuz omuza huzura durduğumuz, kardeşliğimizi pekiştirdiğimiz; doğru ve sahih bilgilerle hayatımızı güzelleştirdiğimiz ilim, hikmet ve irfan yuvalarıdır.“

“Cami ve namaz; haz, hız, tüketim ve yalnızlığın kıskacındaki günümüz insanına nefes alma, sükûnet bulma ve yeniden huzura erme fırsatı verir. Toplumsal barışa katkı sağlar. Çocuklarımıza ve gençlerimize kimlik ve kişilik kazandırır, sorumluluk bilinci aşılar. Onları zararlı alışkanlıklardan ve yıkıcı ideolojilerden korur; ailelerine, topluma ve insanlığa faydalı hale getirir.”

Bu yıl Peygamber Efendimiz’ in Doğumunun 1500.yılını kutluyoruz. O açıdan Camiler Ve Din Görevlileri Haftasının ana teması “Peygamberimiz (s.a.s), Cami ve Namaz” olacak.

Diyanet İşleri Başkanlığı’ mız yurtiçinde ve yurtdışında, bu temayı Camilerimiz başta olmak üzere muhtelif yerlerde cemaate ve davetlilere konuyu ele alacaktır.

Camilerimizde görev yapan vefakâr din görevlilerini yalnız bu haftada değil, her zaman saygıyla ve minnetle anıyoruz. Çünkü onlar; iyi ve kötü zamanlarda, en mutlu ve en hüzünlü günlerde, yaz-kış, sıcak-soğuk demeden zaman mefhumunu aşarak adeta 24 saat görev yapmaktadırlar. Özel hayatlarını hatta aile hayatlarını bile zaman zaman bırakabilmektedirler. Öyle ki, hanımı yada çocuklarının hastalıklarında ible laikiyle onlara zaman ayıramamanın hüznünü için için yaşamaktadırlar. Onun için camii görevlilerimizi şükranla anıyoruz.

Bu vesileyle; geçmişten günümüze aziz milletimizin manevi imarını gerçekleştiren hocalarımızdan, camilerimizin inşasında emeği geçen hayır sahiplerinden ve bütün cemaatimizden ahirete irtihal edenlere rahmet, hayatta olanlara sağlık ve afiyet diliyorum.

Ankebut Sûresinin 45.Ayetinde Cenab-ı Allah : “Kitaptan sana vahyedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Kuşkusuz namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak en büyük iştir. Allah yaptıklarınızı bilir.” Buyurmaktadır.

Sağlıcakla kalın.