Saygı değer okuyucularım.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed’in 1500. Doğum yıldönümünü yaklaşık 3Milyar Müslüman 3 Eylül 2025 tarihi itibariyle, hem bedenen hem de gönül ve zihin dünyamızda yeniden yaşayacağız.
Bundan derin haz duyuyoruz. Dünya hayatının ağır yükünü taşımaktan yorulan her yaştaki Müslüman, böyle zamanlarda Allah’ı ve Peygamberi ile daha yoğun baş başa kalarak halini arz ediyor.
Şikâyetleri varsa şikâyetini yapıyor, dilekleri varsa arzularını dile getiriyor. Çünkü inandığımız Allah’ımız; ”Kulum… Bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim” diyor. Peygamber efendimiz (sav.) de; “ Beni ananı, Salavat getireni şefaat ederim” demektedir. Müslümanlara bu kadar düşkün olan Allah’ımız ve Peygamberimize karşı tabii ki duyarsız kalınmamalı.
Zaten Müslümanlar namaz kılarken, namazın oturuşlarında “ Salli-Barik” diye bilinen dualarda, Peygamber efendimize ve ehli beytine ( aile efradına ve soyuna) dua ederler.
Bütün bu dualar ve Mevlid Kandili gibi önemli günlerle geceler yenilenme ve tazelenme zamanlarıdır.
Müslüman böyle zaman dilimlerinde derlenip toparlanır. Durup düşünür. Kendini bulur. Bulunduğu yeri bilir. Yorgunluğunu atar. Tazelenir. Gayrete gelir. Derlenip toparlanarak, kendine yeni bir yol çizer. Bu adeta yeniden doğmaktır.
Böyle önemli zamanlarda duygu birliğini katkı sağlamak için Diyanet İşleri Başkanlığımız Yurtiçi ve Yurtdışında programlar düzenlemektedir. İl ve İlçe Müftülüklerimiz de programlar düzenlerken, bütün camilerimizde cami görevlisi hocalarımız tarafında faaliyetler icra edilmekte.
Bu münasebetle Mevlid Kandili ve diğer önemli gün ve geceleri ailecek önemsenmeli. Okullar açılıyor. Çocuklarımızla Kandil günü veya Cuma akşamı, ya da Cuma namazına götürülse iyi olmaz mı? Kız olsun erkek olsun, evlatlarımızla hatta ailecek lokanta, sinemaya gidildiği gibi camiye gidilse güzel olmaz mı?
Mevlid-i Nebi gecesinde yenide doğma temennisiyle,
Sağlıcakla kalın.