Saygı değer okuyucularım.

Âdem babamızla başlayan insan hayatı, diğer varlıklardan farklı bir önem taşıdığı Allah tarafından bildirilmiştir. Zira söz konusu insandır. Diğer yaratılmışlarda olmayan; ruhlar alemi, dünya hayatı ve ahiret hattı diye üç alemli bir hayat yalnız insan denilen varlık için vardır. Bu evreler; Allah ve insan ilişkisi açısından değer ifade eder. İnsan açısından da anlamlı bir hayattır.

Ne var ki, Allah insan ilişkisini bozmayı görev bilen şeytan denen varlık, insanı Allah yolundan uzaklaştırmak için, kandırabildiği insanları kullanarak, diğer her insanları bozmak için kullanmaya başlamıştır. İlk meyvesini Kabil'le vererek, insan hayatının kaoslu hayatı da başlamıştır.

İnsan gibi üstün özellikleri ve güzellikleri olan insanın hayatının gelişigüzel olmaması, zevk ve sefasının, tutkularının esiri olmaması için nelere dikkat etmesi gerektiğini göstermek üzere kitaplar ve peygamberler göndermiş. Buna DİN denmiştir. Ve son DİN Hz. Muhammed'in getirdiği İslam dini olmuştur.

Oldu ama şeytan da boş durmamaya devam ediyor. Üstelik artan insan sayısınca taraftarı da artmış. Bu mücadele bütün acımasızlığı ve çeşit çeşit metotlarıyla devam etmekte. Dünyanın çeşitliliği içinde, bazı insanlar hayata anlam katayım derken, hayatı anlamsızlaştığının farkında değil.

Öyle acı ki; insan evlatlarının bazıları hiçbir şeyi önemsemiyor. Kendilerini öyle kaptırmışlar ki, ne Allah, ne Peygamber, ne ana-baba, ne kanun ne de nizam dinliyor. Sözleri de çok manidar; ' benim hayatımın bir anlamı var. Onun için bana kimse karışamaz...'

Halbuki, insanın hayatı Allah'a ve Peygamber'e kulak verildiğinde anlam kazanır. Kaldı ki hayvanların ve bitkilerin hayatı bile kendi başlarına sağlıklı değildir.

Emperyalistlerin fark ettirmeden salgıladıkları fikir ve yaşama biçimleri insan hayatını anlamsız ve gayesiz hale getirmiştir. Böyle yaşama; yatıp-kalkma, yeyip-içme ve tabii zevkten ibaret bir yaşamadır. Yalnız söz konusu Âdemoğlu. Yani insan. Yani insanoğludur.

Her şeyi yaratan, hayata anlam katanı ve katmayanı, doğru yolda gideni ve gitmeyenleri de yaratan Allah Teala şöyle buyuruyor:

'Biz daha önce Âdem'den söz almıştık. Fakat o unuttu; biz onda yeterli bir kararlılık görmedik.'

Bunun üzerine ' Ey Âdem!' dedik, 'Bil ki bu senin de eşinin de düşmanıdır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın, yoksa mutluluğunu yitirirsin.' (Taha/ 115,117)

Sağlıcakla kalın.