Saygı değer okuyucularım.

Üzerinde yaşanılan, yaşayanın aidiyet ve vatandaşlık kaydının bulunduğu toprak parçasına VATAN denildiği herkesçe bilinir.

Herkes vatanını sever. Onun uğruna yapılması gerekenleri yapar. Bu görev VATAN GÖREVİDİR. Vatan görevi ise her milletçe önemsenir. Tarih bunu gösteriyor. Bu gün içinde bunun böyle olduğuna şahit olunuyor.

Bizim açımızdan VATAN GÖREVİ kutsaldır. Kutsallık, Allah'ın emri ve Resulünün sünnetinden gelmektedir. Ayet ve hadislere bakıldığında bu açıkça görülür. Vatan savunmasının Ayet ve Hadisler de CİHAT olarak geçer.

Yalnız bu CİHAT, o sağda solda ulu orta söylenen cihat değildir. Nefsi ve davranışları ile cihat etmeyenin cihat kelimesini ağzına almaya hakkı yoktur. Böylesi hastalıklıdır.

Eğer yabancı biri böyle bir iddiada bulunuyorsa; bu iftiradır ya da bühtandır. Bunu söyleyenin Müslümanlarla meselesi vardır. Geçmişte olduğu gibi, zamanımızda da çokça örnekleri görülüyor.

Dün, 'Türkler canidir, kan dökücüdür. Dinleri de kan akıtma, vahşet dinidir ' deniliyordu. Bu günde aynı. Barış teraneleri ile, bunu bazı dinini bilmez Müslümanlara da inandırıyorlar. Onlarda inanmakla kalmayıp, ortalıkta nara atıyorlar.

Her neyse, VATAN Müslümanın her şeyidir. Müslüman VATANINI dün de, bu gün de, yarın da canı, malı ile korur. İnandığı Allah'ı ona bunu emretmektedir. İnandığı Peygamberi böyle yapmış, bu uğurda gazi olmuş ve O'da böyle emretmektedir.

Medine-i Münevvere Bedir, Uhut, Hendek ve diğer savaşlarla Devletin merkezi olmuştur. Bu savaşların ölçüsünü, her şeye ölçü koyan Yüce Rabbimiz koymuştur.

Malazgirt Meydan Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş savaşı kiminle ve neden yapıldı? Düşman kimdi?

Aziz VATANIMIZIN dört bir tarafından neden saldırıldı? Bu saldırılarda ve düşman denilen melunlar kaçarken; kadınları, hamileleri, çocukları, İhtiyarları, camileri, evleri, tarla ve ağaçları ne yapıp defolup gittiler?

18 MART ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ'ni anma yıldönümü geldi çattı. Her evden en az bir şehidin verildiği, talebeler dahil, bir milletin ve ümmetin topyekûn savunduğu, ' metrekareye 5 Litre askerimizin kanının döküldüğü' savaşı neden ve kimlerle yaptık?

Daha dün, Kıbrıs Barış Harekatını kimlerle ve neden yaptık?

Bu gün neden hala daha şehit veriyoruz? Askerimize, milletimize kim, kimleri saldırtıyor?

Bunlar, çocuklarımıza, torunlarımıza bir bir anlatılmalıdır. Dost-düşman bilinmelidir. Bilinsin ki, davranış ve ilişkiler ona göre sürdürülür. Kimi taklit ettiğimiz bilinir.

Milli şairimiz diyor ya : ' Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela?…'

Allah Teala' da buyuruyor ki:

' Allah'ın Resulüne karşı gelerek ( sefere çıkmayıp) geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihat etmek hoşlarına gitmedi ve ' Bu sıcakta sefere çıkmayın' dediler. De ki; 'Cehennem ateşi daha sıcaktır.' Keşke anlasalardı.' (Tevbe/ 81)

Çanakkale Şehitlerimize ve onlarla beraber bu toprakları vatan yapan, vatan kalması için mücahede eden bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Onların hakkını ödeyemeyiz. Gazilerimizi de rahmetle anıyorum. Gazilik makamından aşağı düşmemelerini niyaz ediyorum.

Rabbim Vatanımızı kıyamete kadar yaşatsın. Bizlere, bu torakları sahip çıkma şuuru versin. Kardeşlik örneklerini göstermeyi nasip eylesin.

Sağlıcakla kalın.