Saygı değer okuyucularım.
Son yıllarda bazı siyasetçilerin ve ideolojik saplantıya sahip kişilerin dillerinde sık sık
“ötekileştirme” kelimesini duyuyoruz. Ekseriyetle onların sahip olduğu fikir mensupları kastedilerek; “bu milleti kendiniz gibi yapamazsınız bu milleti…” diyorlar.
Acaba öyle mi?
Durum hiçte öyle değil. Herkes yine arzu ettiği şekilde yaşıyor. Hatta birazda cömertçe davranışlar ile savurganlık derecesinde harcamalar dikkat çekiyor.
Peki ötekileştirme nerede ve kimin tarafından yapılıyor?
Esas ötekileştirmeyi bu millet ve bu milletin evlatları gördü.
Kimin tarafından?
Kendini üstün gören zihniyet tarafından. Eskiden beri var olan bu zihniyetin mensupları, hala var ve “ötekileştirmek” için hâlâ bağırıyorlar.
Ötekileştirmeye maruz kalanlardan biri de benim. Anlatayım:
1 - İlkokul 3. Sınıftayım. Kendi köyümde okul olmadığı için 5 arkadaş 4 Km. mesafedeki köyün okuluna gidip geliyoruz. Sabah okula geldik. Ekmek çıkınlarını koyduk. Salonda tören var. Önde radyodan “ ordu ihtilal yapmıştır…” sözlerini duydum. Öğretmenimiz Bayrağı tutana işaret etti ve İstiklal Marşı için hazır ol komutu verdi. 5. Sınıflardan iki kişi itiraz ettiler. Onlar çok kötü dövdü ve tören olmadı.
2 – Öğretmen Okulu imtihanlarını kazandığım halde. Aydın İmam Hatip Okulu açılmış. Beni bu okula kaydettirmişti. Sonra O Öğretmenin; ”çocuğu ne yaptın?” sorusu üzerine. Babamda: “İmam-Hatibe kaydettirdim” diye söyleyince, “ başka okul bulamadın mı? Çocuğu yazık ettin” demiş.
3 - Parasız yatılı Isparta İmam-Hatip okulunda 2. Sınıfta iken, sabah kahvaltısı yapacaktık. Bir hareketlilik vardı. Dışarı çıktığımızda, okulun bahçesindeki ağaçlara asılmış kâğıtlar gördük. Bu kâğıtlarda; “ Çöl kanununa hayır. Çöl bedevisine hayır…” yazılı idi.
4 - Aydın Denizli yolculuğumda, koltuk arkadaşım ellili yaşlarda bir beydi. Tanıştık. Ege Üniversitesinde öğretim üyesi imiş. Bana; “ İmam-Hatipte okuyupta cenaze yıkayıcısı mı olacaksın” demişti.
5 - Okul bitti, Ankara 19 Mayıs Spor Akademisine ön kayıta gittim. 4-5 genç geldi, hangi, okulda okuduğumu sordular. Ben İmam-Hatip deyince, onlar,” Bak burada cami var mi? Hadi camiye, kemiklerini kırdırmadan git buradan” dediler ve gittiler. Biraz sonra tekrar gelip beni görüce tutumları sertleşti. Bende kaydımı yaptıramadan ayrıldım.
Bir İlkokul ve lise öğrencisinin başından geçen bu. Bunun gibi binlerce evlat vardı.
Son olarak Lise ve Üniversitelerde okumak isteyen binlerce gencin ve kızın başına gelenler malum.
Resmi dairelerde çalışanların namaz kılamamaları ayrı bir hikâye.
O zaman ne diyelim? Sözü şöyle bağlayalım;
“ Adam hırsızlık yaparken yakalanacağını anlamış. Kaçarken bağırıyormuş; “hırsız kaçıyor!”
Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadisinde : “Müslüman, Müslümanın din kardeşidir. Müslüman Müslümana zulmetmez. Müslüman Müslümanı düşmana teslim etmez…”
Allah-u Teâla’ da şöyle buyurur:“… Artık dileyen imân etsin, dileyen inkâr etsin…”(Kehf Suresi 29.ayet)
Bu milletin evlatları olarak, artık birbirimizin hukukunu çiğnememek, birbirimize tân etmemek dileklerimle
Sağlıcakla Kalın.