15 Temmuz 2016’ya Nasıl ve Kimlerle Geldik, İç içe Nasıl Yaşadık, Sonuç Nasıl Şekillendi; Kısa ve özet bir analiz.
* Bugün 15 Temmuz 2024 ve ABD merkezli darbe girişiminin 8.yılı geride kaldı.
* 15 Temmuz darbe girişimi geçmişteki darbelere göre çok daha farklı bir kalkışmadır.
* Sonuçları itibari ile de çok ağır ve milletçe katlanılması imkansız ve çok zor şartları beraberinde getirecek bir durumla da karşılaşılaşılacağı bugün daha iyi anlaşılmıştır.
* Dünyanın merkezinde yer alan ve en stratejik bir bölgesi olan Anadolu, Trakya ve Mezopotamya bölgesi binlerce yıldan beri hakimiyet kurmak isteyen milletlerin gözdesi olmuştur.
* Milattan 2000 yıl öncesinden günümüze kadar bünyesinde çok sayıda İmparatorluğu barındırmış bir kara parçası.
* 1071 tarihinde o günün en güçlü devletini ve ordusunu 12 saat gibi kısa süre içerisinde tarumar ederek yenmiş olan “Deha & Dahi” devlet adamı ve komutan Büyük Selçuklu Sultanı Muhammed Alparslan tarafından Türk Milletine vatan yapılarak emanet ve armağan edilen şehitler yurdu.
* Yeraltında bulunan kaynaklarının zenginliği yönüyle de cazibe merkezi olan önemli bir kara parçası,
* Üç tarafı denizlerle çevrili ve bu denizleri birbirine bağlayan boğazları bulunan Avrupa’nın en büyük toprağı,
* Boğazlarımızı ele geçirmek ve kontrolleri altına almak, çok uzun yıllar öncesinden sıcak denizlere inme hayalini kuran Rus Çarı 2.Nikolay ile İngiliz Kralı 7.Edward arasında şimdi Estonya’nın Başkenti olan Reval’de 9 Haziran 1908 tarihinde Osmanlı Devletini ortadan kaldırma, parçalama ve bölüşme anlaşmasına baktığımızda boğazlarımın kıymetini daha iyi anlarız.
* Son yıllarda çevremizi saran denizlerde keşfedilen zengin yakıt kaynakları yönüyle başta ABD olmak üzere diğer devletlerin de iştahını kabartan bir bölge,
* Enerji geçiş yolu olarak çok önemli bir büyük havza.
* Buraya ve denizlerine hakim olmak için başta ABD olmak üzere birçok devletin entrikalarına maruz kalan altın değerinde bir büyük ve önemli kara ve deniz havzası.
* Bu bölgelere sahip olmak isteyenler ve buradaki ülkeleri ve milletleri kontrol altında tutmak, istedikleri istikamette hareket etmeleri sağlamak için içeriden ve dışarıdan çok çeşitli provokasyonların icra edildiği dünyanın en kıymetli toprak parçalarıdır.
* Üç kıtayı da birbirine bağlayan boğazları ile ünlü çok önemli deniz alanlarının bulunması ve yeni keşiflerle de bu alanların zengin kaynaklara sahip olduğunun görülmesi herkesin gözünü buraya dikmesine de sebep olmuştur.
* Yahudilerin Arz-ı Me’vud dedikleri ve 4-5 bin yıllan beri hayalini kurdukları ve sahip olmak için uğruna her türlü gayri meşru işleri yaptıkları ve savaşlara sebep olmuş değerli bir bölge.
* Bilhassa 2.Dünya Savaşında hem de savaşırken dünya hakimiyetini başta ekonomik olarak ele geçirmek için çok önemli adımlar atan ve bu adımlarını çeşitli askeri, ekonomik ve diğer anlaşmalar yaparak güçlendiren Yahudi sermayedarı ailelerin kontrolünde ki ABD,
* Dünya hakimiyetini sürdürmek için her türlü örgütleri kuran ABD derin devleti (Pentagon & CIA) terör örgütlerini milletlerin başına bela eden, bu sayede devletleri kontrol altında tutan ve istediği istikamette karar almaları için sıkıştıran zorlayan bir ülkedir Amerika.
* Türkiye’de 60 yılı aşkın zaman önce temelleri atılan, kendilerini gizleyerek adına “Gülen Hareketi” ve “Cemaat” dedikleri ABD’nin casusluk örgütü FETÖ,
* Bu örgütün çalışmalarını gizli tutarak yürümesini de kolaylaştırmak için kurdukları “PKK terö örgütü” ve dünyada sadece bizde tarifi yapılmamış olan “Laikliği” güçlendirmek, milleti ve gençliği meşgul etmek için ortaya atılan esasında insanın en tabii hakkı olan “Başörtüsü” meselesini sürekli gündemde tutarak ekonomik, sosyal, kültürel ve dini terör örgütü FETÖ’nün ilerlemesinin kolaylaştırıldığı bir ülke Türkiye,
* Ayrıca 1970’lerden itibaren ABD’nin kulaklara üflemesiyle tüm liderlerin, (Erbakan hariç) İş çevrelerinin, ülkenin önde gelen insanlarıyla birlikte, darbe hükümetinin de göz yumması ile gelişen bir “Amerikan Casusluk Teşkilatı” olarak faaliyet gösteren bu örgüte destek verdiği, gelişmesine katkı sağlandığı gerçeği de karşımızda duruyor.
* Öğretmenlerinin ABD hesabına casusluk yaptığı bilindiği halde yabancı ülkelerdeki okulların açılışına katılan siyasetçilerimiz ve bürokratlarımız,
* O ülkelerde ki faaliyetlerinin kolaylaşması için devlet kurumlarımızın verdiği destekler,
* Bizim dönemimizde de 17-25 Aralığa kadar ve hatta 15 Temmuz tarihine kadar ülkenin Meclis Başkanlarının, Başbakanların, Bakanların, Milletvekillerinin, Belediye Başkanlarının, iş aleminin önemli insanlarının, bürokrasinin önde isimlerinin övgüler dizelediği “Cemaat” adı altında faaliyet gösteren bir USA örgütü,
* Ülkenin yüz milyarca dolarını başta ABD olmak üzere yurt dışına kaçıran “ekonomik terör örgütü” FETÖ,
* Sivil ve Askeri Bürokraside makamları boşaltmak ve yerlerine CIA ajanlığı da yapan müntesiplerini yerleştirmek için kumpaslar kurarak binlerce Asker ve Sivil Bürokratı hapishanelere dolduran örgüt,
* MİT mensubu vatansever insan Kozinoğlu’na kumpas kuran, MİT Müsteşarını kodese atmak için yargıyı kullanan USA terör örgütü FETÖ,
* Emellerine ulaşmak için meşru ve gayri meşru her şeyi kullanan, bilhassa Yargı ve Askeri alanda büyük bir güce ulaşan ABD emri ile hareket eden ve dini kisvesi de takınmış olan örgüt,
7 Şubat 2012 MİT krizi ile az da olsa işin vehametini anlayan Başbakan usta bir siyasetçi hareketi ile “Cemaat” adı altında faaliyetini sürdüren “ihanet ve maşa” teşkilatın şiş karnı olan “Dershane” lere çuvaldızı batırarak örgütü şaşkına çevirmiş ve ondan sonra hatalar ve acele kararlar vererek kendi kazdığı kuyuya doğru farkında olmadan ilerlemiştir.
Nihayet Ağustos 2016 kararnamesi ile de Askeriyede önemli bir tasviyeye maruz kalacağını anlayan örgüt yapacağı darbe girişimini öne çekmiştir.
Gecenin saat 3’ünde yapılacak olan darbe girişimini bazı mucizevi olaylar yaşanması üzerine akşam saat 21:00 sularına çekmişlerdir.
Geçmiş darbelerde olduğu gibi emir komuta zinciri içerisinde yapılmayan bu darbe girişimine örgüt beklemediği bir şekilde vatansever Askeri ve emniyet güçlerinin karşı duruşu ile karşılaşmıştır.
Belki daha da önemlisi Sayın C.Başkanının baskına uğramadan bulunduğu yerden ayrılarak CNN’den Hande Fırat kanalı ile ve cesur bir davranış örneği vererek milletimizi sokaklara ve meydanlara çağırarak harekatın akim kalmasında çok önemli katkı sağlamıştır.
Bu arada kahramanlık sergileyerek 250’nin üzerinde şehit verilmesi ve binlerce gazi ile kazanılmış doğrudan aziz milletimize ait bir zafer olarak tarihe altın harflerle yazılmıştır.
Bu vesile ile tarihin başından beri bu topraklarda ve tüm dünyada şehit düşmüş ve vefat etmiş kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyor, hayatta olan gazilerimize de mutlu ve sağlıklı bir hayat diliyoruz.
Ama şurasında anlaşılmıştırki bölgemizde kimse Tğrkiye’siz bir iş yapamayacaktır.
Artık şu altın sözü biraz genişleterek “Su uyur düşman ve USA uyumaz” olarak değiştirelim.
Dünya devine karşı yapılan bir savaş olan 15 Temmuz zaferimiz kutlu olsun.
Selam ve dua ile.
Ahmet Rıza ACAR
Ak Parti Kurucu İl Bşk.
22.Dönem Aydın MV.