İstiklal marşımızı Arapça okutan, Arap hayranı zihniyetin, yılbaşı yaklaştıkça bu ve benzeri çıkıntılıkları artmaya başladı.

Dinimizce Alkol, kumar, zina yasak eyvallah ama televizyon ve kuruyemiş yeme kısmını çözemedim. Her haltı yiyip Kendilerine göre bir inanç oluşturarak, milleti zehirlemeye çalışıyorlar.

Neyse bu hurafeler bırakalım da biraz TÜRK'ün töresinden bahsedelim. Araplaşmaya çalışanlar,TÜRK ismine tahammülü olmayanlar ne kadar anlar ve bilir bilemem ama yine de binlerce yıllık TÜRK töresindeki yeni yılı anlatmaya çalışacağım.

TÜRKLER tarih sayfalarında yer almaya başladıkları ilk dönemlerden beri yeni yılı Akçam ağaçlarını süsleyerek, ateş yakararak ve dans ederek kutlarlar. Eski Türklerin sahip olduğu 'Hayat Ağacı' inancı, yaz kış yapraklarını dökmeyen Akçam ağacı ile sembolize edilmiştir. Bunun yanında tören sırasında ağacın altına hediyeler konması ve ağaca renkli bez parçaları bağlanarak yeni yıl için dileklerde bulunulması, Avrupalıların 'Noel Ağacı' geleneğinde bir Türk etkisi olduğunu kanıtlar. Yeni yıl kutlamaları ve ağaç süsleme Türklerden Sümerlere, oradan da Anadolu üzerinden Avrupa toplumlarına geçmiştir.

YANİ bilale anlatır gibi anlatmak gerekirse BİZ TÜRKLER BATIYA DEĞİL BATI BİZE ÖZENMİŞTİR.

Bu özel güne 'Nardugan Bayramı' adı verilmiştir. Belki bunu duymamışsınızdır, Nardugan Bayramı farklı Türk topluluklarında çeşitli şekillerde isimlendirilmiştir,onlarıda söyleyeyim.'Koyaş Tuğa', 'Nardugan', 'Mardugan', 'Raştua', 'Nartavan', 'Nartukan', 'Nardava', 'Nardvan' bu isimlendirmelerden birkaç tanesidir.

Kutlama günü insanlar yeni kıyafetler giyerler. Tüm akrabalar bir araya gelir ve özel yemekler hazırlanır. Kadim TÜRK Astrolojisinde her yıl 21-22 Aralık arasında gündüz gece ile savaşır ve sonunda güneş galip gelir. Yani bugüne denk gelen bu bayramda, Bu zaferden sonra gelen ilk dolunayda yeni yıl kutlanır. Bu bayram atalarımız için bir 'Yeniden Doğuş Bayramı'dır.

TÜRK tarihinde kadim dönemlerden beri kutlanan bir 'Çam Bayramı' da bulunmaktadır. TÜRK sanat eserlerinde sıklıklar gördüğümüz 'Hayat Ağacı' figürü bunun tezahürüdür.

Noel baba ya özendiğimizi söyleyen bazı tarih bilmez mahluklarada bir açıklama yapayım.Noel baba biz tarihimize sahip çıkmadığımız için AYAZ ATA'dan esinlenerek yaratılmış bir karakterdir.

Batı toplumlarının pagan cehaleti içinde bir inanç sistemine sahip olduğu, doğu toplumlarının ise ateşe ve putlara taptığı dönemde, TÜRK insanı 'Yer – Su' inancına, ak sakallı bilge ve yardımsever kişi, 'Tengri Ülgen'e ve kış mevsiminin atası 'Ayaz Ata'ya inanmıştır. 'Ayaz Ata' ve taklidi olan 'Noel Baba'nın giydiği kıyafetler kadim TÜRK insanın giydiği kıyafetlerdir.

Bilale anlatır gibi tekrar anlatayım BİZ TÜRKLER BATIYA DEĞİL, BATI BİZE ÖZENMİŞTİR.

Günümüzde tamamen batı kültüründen kopya ettiğimiz yılbaşı kutlamalarının kökeninde kendi kültürümüz olduğunu ne yazık ki pek az TÜRK biliyor. Batı toplumlarının TÜRK kökenli inançları kullanarak yaptığı ve kendi içinde de tutarsızlıklar içeren yılbaşı kutlamaları yerine 'Milli Yılbaşı' kutlamaları yaygınlaştırılmalı; bu kutlamaların kökenleri TÜRK tarih ve mitolojisinde aranmalıdır. Yani ivedilikle öze dönülmelidir.

Bu vesileyle tüm TÜRK coğrafyasının

Nardugan Bayramını kutlarken, Elçibeyi'de Yad etmeden bitirmeyelim. Ne demişti Elçibey;

'TÜRK değilim diyene karşı sakın ısrar etmeyin.

Tanrı'nın bahşettiği şerefi istemeyen şerefsize biz zorla şeref verecek değiliz!'

Elbet bir gün bütün TÜRK devletleri birleşeceğiz. İşte o zaman dünya düşünsün..