Sayın Ana Muhalefet Partisi Lideri geçtiğimiz günlerde 1939 yılında Atatürk ve arkadaşları tarafından çıkarılan bir kanundan bahsetmişti. Herhalde Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat tarihini de galiba unuttu.


Son gaf ise 'Uyuşturucu ve OrganTicareti' yapanlardan 'Vergi' alınması ile ilgiliydi.


Bir ülkede 'Uyuşturucu' ticareti eğer serbest ise bunun alım satımını yapabilmek için;


• Tüzel kişiliğe sahip bir firma kurulması adına önce bir 'ana sözleşme' hazırlayarak Noter'den tasdik ettireceksiniz. Hemen ardından;


• Ticaret odasına başvurup Ticaret sicil ve Oda sicil kaydı yaptıracaksınız. Devamında;


• Ticaret sicil gazetesinde tescil işlemi yürüyecek.


• Firma yetkilisi kuruluş evrakları ile bağlı bulunduğu vergi dairesine müracaat ederek vergi numarası alacak,


Akabinde:
• Tüm Mali işlemlerini kayıt altına alacağı 'Resmî Defterlerini' Noter'e tasdik ettirecek,


• Faaliyetini sürdüreceği işyeri de hazırsa, artık uyuşturucu ticaretine başlayabilir.


• Bundan sonra her ay KDV Beyannamesi,


• Çalıştırdığı personel var ise her ay SGK Beyannamesi verecek,


• Üç ayda bir Geçici vergi beyannamesi vererek kar elde ettiği takdirde 'Geçici Vergisini' ödeyecek,


Daha sonra;
• Günü geldiğinde yıl sonu Beyannamesi de verilecek,


• Satış Gelirleri, tüm giderlerinden fazla olursa,


• Gerçek vergi tahakkuk edecek, o güne kadar ödemiş olduğu 'Geçici Vergileri' düşülecek,


• Ödeme günü geldiğinde kasasında parası da var ise vergi dairesine gidilecek tahakkuk eden 'Kurumlar Vergisi' yatırılarak işlem tamamlanacaktır.

Ha bu arada şu noktaları unutuyordum. Ülkemizde 'Uyuşturucu ve Organ Ticareti' yasak olduğu için yukarıdaki Ticari
prosedürün sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi, Dünyada ve ülkemizde her türlü uyuşturucu maddesinin aleni ve serbest bir şekilde satışı yasak olduğu için öncelikle aşağıdaki işlemlerin yapılması ve tamamlanması gerekmektedir.


Öncelikle;
• TBMM Başkanlığına MV'leri tarafından konu ile alakalı kanun tasarısı teklifi verilecek,


• Tasarı Meclis Başkanlığınca ilgili İhtisas Komisyonu'na sevk edilecek.


• Parlamento'da grubu bulunan siyasi partilerin temsilcileri olan Milletvekillerinin oluşturduğu İhtisas Komisyonu toplanacak ve gündemine alacak.


• Komisyon gerekiyorsa ön inceleme için alt komisyon kurulmasına karar vererek tasarının görüşülmesini başlatır.


• Alt komisyon konuyu araştırır, tasarı ile alakalı kişi ve kurumları dinler, görüşlerini alır,


• İnceleme işlemlerini tamamlayan 'Alt Komisyon' raporunu üst komisyona sunar.


• Esas komisyon konuyu daha geniş katılımla ve genişletilmiş görüş alışverişleri ile tasarı enine boyuna tartışılacaktır.


• Esas Komisyon dediğimiz ilgili 'İhtisas Komisyonu' incelediği ve şekillendirdiği tasarıyı kabul ettiği takdirde, gerekçeleri ve varsa Muhalefet şerhleri ile birlikte, tüm üyelerin imzalarını da tamamlayarak TBMM'ne gönderilir.


• Eğer tasarı Mali Konularda içeriyorsa 'Bütçe Plan Komisyonunda' da görüşülecek ve orası da raporunu tamamlayacak ve böylece tasarı görüşülerek yasalaşması için TBMM Genel Kuruluna sevk edilecek ve görüşülmek üzere sıraya konulacak.


• Meclis Başkanlık Divanı tasarıyı önemine binaen öncelik vererek Genel Kurula ivedilikle sevk edebilir. Kanun tasarısı Parti Gruplarının da öncülüğünde Milletvekilleri tarafından tartışılacak, eksiği varsa ilave edilecek, değişiklik yapılması gerekiyorsa yapılacak ve kabul edildiği takdirde Cumhurbaşkanlığı makamına gönderilecektir.


• Orada da incelenecek olan kanun eğer veto edilmediği takdirde yürürlüğe girmesi için yayımlanmak üzere Resmî Gazeteye gönderilecek.
• Böylece Dünyada ilk defa bir ülke tarafından 'Uyuşturucu Ticareti' meşru bir iş kolu olarak hayata geçmiş olacaktır.


• Kanunun yayımlanması ile birlikte TOBB tarafından NACE kodu verilerek prosedür tamamlanmış olacaktır.


Bu durumda neler olabilir;
Yasa tasarısı ilk tekliften ve görüşülmeye başlanmasından itibaren Ülke ayağa kalkacak, İnsanlar gösteriler yapacak, tabiatiyle tüm ülkede yerel ve genel basın yayın kuruluşları, Televizyon kanalları, İnternet, tüm sosyal medya, sivil toplum kuruluşları, çocuklarının geleceğini düşünen aileler uyuşturucu ticaretinin aleyhinde sokaklara, meydanlara çıkacak ve ülkede 'Kaos' meydana gelecek.


Dünya Türkiye'yi konuşacak, Uluslararası Kuruluşlar harekete geçecek. Dünyanın geleceği tehlikede diye Türkiye'yi sorumlu tutup yüklenecekler. Bu arada ülke içinde bir çok güvenlik tedbirleri alınacaktır. Uyuşturucu satıcılarından vergi alınmasını 'Muhalefet' istediği için, Hükümet istifa etmeyeceğinden belirsizlik ortaya çıkacak. Seçime gidilse dahi Muhalefet ve İktidar bu kanunu beraber çıkardıkları için, Milletin iktidara getireceği hazır Parti de olmayacağından ortam tamamen karışacak. Millet sahipsiz kalacak.
Eh artık şakaya bir son verelim. Vergi denetimi konusunda 'Uzman' olan ve 'Uyuşturucu Gelirinden' vergi alınmasını isteyen 'Ana Muhalefet Lideri' nasıl oluyorda hala Genel Başkan olarak makamında durabildiğini bir düşünelim. Ayrıca Muhalefette bulunan küçük ve orta ölçekli 'Partilerin' Liderlerinin ve yönetimlerinin böyle çok sık potlar kıran, affı mümkün olmayan gaflar yapan, bu yapılan gaf ve kırılan potlara hiç ses çıkarmayan partililerin de bulunduğu bir Ana Muhalefet Partisinin öncülüğünde 'İttifak' yapmaları çokça tartışılmalıdır. Böyle giderse bu ittifaka Milletimizden önce AB ve ABD'de desteğini kaldırdığını açıklayabilir.


Herhalde 'Joe Biden' İçin de bu durumlar çok büyük bir hayal kırıklığı yaratmış olabilir.


Selam ve saygılar.