Kişinin dünya ile kurduğu iletim kendiyle kurduğu iletişimin aynasıdır.
Bugün yaptığım kocluklarda sıklıkla karsilastigim 'küçük görme ve küçük görülmeye maruz kalmadan' bahsetmek istiyorum.
Bazen seni küçük gören birine rastlarsin bazen kendini bir başkasının yaptığı her hangi bir seyi küçük görürken yakalarsin.
Eğer sıklıkla karsılaşıyorsan bilki;
Kimse,
Kendini küçük görmeden
Başkasını küçük göremez.
Yinede hiç bir çocuk küçük görmez kendini,
Bir büyük tarafından küçük görülmeden.
Büyük ihtimalle o büyükte bir zamanlar küçük görülen bir çocuk.
O kadar uzun süre küçük görülmüş ki inanmış inanmadım dese de içten içe küçücük olduğuna.
Farkındalık neydi?
Farkındalık, işte bu zincirin bir halkası olduğunu farketmekti, yapacağın tek bir küçük hareketin herşeyi değiştirmek için büyük bir başlangıç olduğunu farketmekti.
Ve o küçük değişikliğini her doğan günle yapmaya devam ederek baskalarının mucize dediklerini gerceklestirmekti.
Bu olay küçük görülmek olsun,
Sen değersiz hissetmek de,
Yada aşırı ilgi,
Yada ilgisizlik,
Yada yalana maruz kalma,
Yada istismara,
Hepsinin temelinde sevgisizlik,
Hepsi aynı zincire dönüyor sonunda.
Yine de umut bugün seçecegin o küçük değişiklikte.
Günün sonunda başaracak mıyım ki, sanki ne değişecek diyerek içinden gelen seslere gülümse ve yeteri kadar dinledim deyip kıs seslerini korkma.
Hatırladın mi, korkma diyorsun her istiklal marşında.
Korkma diyor kitabın eğer inanıyorsan.
Korkma diyor doğa gorebiliyorsan,
Korkma diyor her uçan kuşta.
Korkma.
Güven,
İnanıyorsan kitaba.
Sen, bir çiçeğe diyelim yada bir kuşa yada uyurken çocuğuna öyle güzel bakıyorken,
Sevgiyi içine koyup seni yaratan kim bilir nasıl bakıyor sana.
Güven, en güzeli kalbine nakış edildi sen doğmadan.