Muhalefetin Türkiye'de aldığı ilk belediyelerden biridir Aydın Büyükşehir Belediyesi.

Seçildiği günden bu yana hakkında asılsız mesnetsiz uygunsuz birçok suçlama ve karalama yapılmış olmasına rağmen her geçen gün oylarını artıran bir Çerçioğlu vardır karşımızda.

Elbette bunun tek sebebi çok iyi çalışıyor çok iyi işler yapıyor meselesi değildir.

Siyasi ve sosyal yönleri olan bu durumu iyi irdelemek gerekiyor, aksi halde doğru bir yorum yapmış olmayız.

Sanırım ilk seçildiği yıllarda ilk yazan benimdir. Şöyle demiştim; 'Aydın'da Özlem Çerçioğlu'nun Ankara'da Tayyip Erdoğan'ın karşısındaki muhalefet böyle siyaset yaparsa ne Tayyip Erdoğan'ı nede Özlem Çerçioğlu'nu kimse deviremez'

İşte esas meselenin özü burasıdır.

Özlem Çerçioğlu seçildiği günden bu yana partizanlık yapmamıştır. Herkesin her kesimin işini görmek için derdine derman olmak için uğraşmış ve AYBA diye bir oluşum kurmuştur.

Bu ağ ile Aydın il genelinde neredeyse tüm evlere ulaşabilmiştir dolayısıyla insanlar insan yerine konulduğunu düşünmüşlerdir.

Bu oluşum her ne kadar iktidar partisi tarafından eleştiriliyor ise de geçmişte benzer uygulamaları başlatan iktidarın ta kendisidir.

Hatta diyebiliriz ki eskiden iktidarın yaptığı çalışmalardan daha iyi seviyede çalışma üreterek halk gözünde prim yapmıştır.

İktidarın son yerel seçimlerde birçok Büyükşehir'i kaybetmesiyle bir nevi gücü zayıflamıştır. Akabinde yaşanan korona virüs sonrasında iktidar daha çok yara aldı diyebiliriz. Dolayısıyla bundan sonraki seçimlerde iktidarın seçimlerinin eskisi kadar rahat olmayacağı kesindir.

Son günlerde bazı yerlerde önümüzdeki seçim Aydın'da 2 - 3 bayan yarışacak şeklinde ortaya atılan seçenekler çok zayıftır.

Aydın'da halen Özlem Çerçioğlu iyi durumdadır. Onun oylarını düşürmek ona rakip olabilmek için halkın içinde bulunduğu sıkıntı ve sorunları ortadan kaldıracak bazı projeler çalışmalar etkinlikler olması gerektiği gibi en önemli mesele inandırıcılığı olan birileri çıkıp halka inandırabilmelidir. Ancak böyle bir yapı şu anda gözükmüyor.

Elbette seçime kadar çok zaman var daha neler değişecek kimse bilemez, ancak bildiğimiz bir şey var ki Topuklu Efe Aydın'da hala güçlü ve gelecekte en güçlü adaydır.

Zor günler yaşadığımız pandemi sürecinde bir ara maske bile bulamazken Büyükşehir'in her yere maske yetiştirdiği, sorun yaşayan tüm esnaf ve sanatkarların yanında olabilmek için uğraştığını herkes biliyor. Dolayısıyla köylü, esnaf ve sanatkarın gönlünde yer tutan bir siyasetçinin kolayca seçim kaybedeceğini düşünmek doğru değildir. Çünkü toplumun büyük bölümünü oluşturan ve milli ekonomi içerisinde en çok yara alan bunlardır. Demem o ki mutlu azınlık değil mutsuz çoğunlukla mücadele edileceğinin bilinmesi gerekiyor.

Özlem hanım elbette her şeyi mükemmel yapmıyor olabilir ama yapabildiği kadar yapma gayretini insanlara göstermektedir ki bu çabası bile ona artı getiriyor.

Diğer sorun ise şu son dönemde hükümetin belediyelere 'topal ördek' benzetmesine uygun olarak yapmaya çalıştığı bazı kısıtlamalar asla ve asla bir sonraki seçimde hükümetin lehine olmayacağı gibi sadece hükümetin bu yaptıklarını kızarak oy verecek milyonların oluştuğunu görmemek yanlış olur.

Sonuç olarak demem o ki Aydın'da hala bir Topuklu Efe rüzgarı esiyor ve bu rüzgarı durdurmak için kullanılan yöntem Topuklu Efe'yi daha da güçlendiriyor.

Topuklu Efe'nin en büyük rakibi kendisidir. Eğer o da güç bende ben ne dersem doğrudur! Ben istediğimi yaparım falan gibi bir yöne kayar ise işte o zaman toplum yeni bir Efe aramaya gider ama şu anda öyle bir durum yok.

Kimse kimseyi kandırmasın ve herkes olaya şeffaf bakabilsin diye yazıvedim gari...