İnsan bilinmeyenden öylesine korkar ki alışkanlıkları onun için konfor alanıdır ve konfor alanında kaldığında hayat güvenlidir. Bu duruma kısaca şöyle diyelim mi: Sürekli olarak neyin pratiğini yapıyorsak, o şey bizim hayatımız olur.


• Ben böyle gördüm hep böyle yaparım…
• Ne var ki bunda yıllardır bunu böyle yapıyorum ?
• Benim için zor değil istersem bırakabilirim…
• Böyle yapınca daha rahat ediyorum…
• Bilmem? Daha önce hiç öyle düşünmedim?
• Çok zor Bana gelmez öyle şeyler!
• Hayatta onu yapamam!


Hepimiz bazı tekrarlı davranışlarımızla ilgili buna benzer ifadeler kullanmışızdır. Tüm ömrümüz, rutinlerimiz, alışkanlıklarımız ve bazen de bağımlılıklarımız etrafında döner durur.


Beynimiz, çok yönlü ve çok yetenekli bir otomatik pilot sistemi ile donanmıştır. Bu kapsamlı otomatik davranış yönetim sisteminin varlık amacı, karmaşık günlük davranışları ustalıkla yönetebilmektir. Bir alışkanlık beyin tarafından otomatik hale gelecek kadar çok tekrarlanmış davranıştır. Alışkanlıklar oluştuktan sonra beyindeki etkinlik düzeyi azalır. Gelecekte benzer bir durumun oluştuğunda tam olarak neyi aradığınızı biliyorsunuz. Dene, yanıl, öğren, farklı bir şekilde dene. Pratikle birlikte yararsız hareketler söner ve yararlı eylemler pekişir. Hayatımızın yaklaşık % 95'ini alışkanlıklarımız yönetirken, hareketlerimizin sadece yaklaşık % 5'lik kısmını düşünerek, bilinçli bir şekilde yapıyoruz. Neale Martin, insanın aklıyla karar verdiği durumların istisna olduğunu söyler. İnsan 'sorun-çözüm' veya 'sıkıntı-rahatlama' gibi neden sonuç ilişkilerinde, hiç düşünmeden kısa yollar kullanarak kararlar alır. İnsan tanıdık, bilindik şeyleri sever. Onun için bilinmeyen şeyler korkutucudur.
Günlük hayatımızda ve iş hayatında da bizi alışkanlıklarımız yönlendirir. Çoğu zaman alışkanlıklarımızın esiri oluruz. Hani eğitimlerde vb sık karşılaşılan bir oran vardır. İş kazalarının % 80 i çalışan % 18 i iş yeri % 2 'si ise ön görülemeyen nedenlerden meydana gelmektedir. Sizce de çok garip değil mi kaza nedeninin % 80'inin çalışan kaynaklı olması? Acaba çalışan yani insan kaynaklı kaza nedeninin bu kadar yüksek olma nedeni nedir? Başka bir istatistiğe bakıyoruz orada da ülkemiz iş kazalarında dünyada ve Avrupa'da derece yapmış durumda. Bu istatistikçilerin bizimle bir zoru mu var?
Öte yandan biz İSG Profesyonelleri iş kazalarında kök neden analizi yapıyoruz. Bu analiz sonuçları çalışanların davranışlarının, alışkanlıklarının ve yaşam güvenliğine bakış açılarının hiçte uygun olmadığını ortaya koymaktadır. Güvenlik kültürüne ve yaşam güvenliğine inancımız beşikte başlar ve mezara kadar devam eder. Yaşadıklarımız, karakterimiz ve davranışlarımız yukarıda da anlatıldığı gibi tamamen alışkanlıklarımızın sonucudur. Yaşam güvenliğine bakışımızı olumlu yönde de olumsuz yönde de geliştirmek tamamen bizlerin elindedir. Yeni davranışın, alışkanlık haline gelmesi iki aydan fazla zaman alır. Ortalama 66 günde bir davranış alışkanlık haline dönüşebiliyor. Yeni bir alışkanlığın oluşması, davranışa , kişiye, şartlara bağlı olarak değişebilir. Yapılan bir çalışmada 18 ila 254 gün arasında değişen süreler verilmiştir. Yani değiştirmek de geliştirmek de sizin elinizdedir. Biraz sabır, biraz inanç, az buçuk ta cesaret yeterli olacaktır.
Burada sizlerle günlük hayatımızda var olan alışkanlıklarımız ve yaşam güvenliği ile ilgili bilgiler paylaşacağız. Umarım faydalı olur.
Kazasız günler diliyorum. İnsan Değerlidir İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın.

Mahmut CİHAN
A Sınıfı İGU İGU/İYH Eğitmeni
İSGDER Yönetim Kurulu Başkanı