Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Nairoviridae ailesine ait bir RNA virüsü olan Kırım-Kongo Hemorajik Ateş virüsü (Crimean–Congo haemorrhagic fever- CCHFV) tarafından neden olunan akut viral bir hastalıktır. KKKA virüsünün coğrafi aralığı, insan sağlığını etkileyen kene kaynaklı virüsler arasında en kapsamlı olanı ve tıbbi açıdan önemli tüm arbovirüsler arasında Dang virüsünden sonra ikinci en yaygın olanıdır. Virüs, kenelerin ısırması sonucu insanlara bulaşabilir ve insanlar arasında da kan ve doku teması yoluyla yayılabilir. Aynı zamanda kontamine olmuş kan ve dokularla temas sonucu da insanlar arasında yayılabilir. KKKA'nın insidansı ve ölüm oranları, mevsimsel faktörler, hayvancılık ve tarım uygulamaları ve sosyo-ekonomik koşullar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik'inde Kırım-Kongo Hemorajik Ateş virüsü grup 4 olarak sınıflandırılmıştır. Grup 4 biyolojik etken tanımı; insanda ağır hastalıklara neden olan, çalışanlar için ciddi tehlike oluşturan, topluma yayılma riski yüksek olan ancak etkili korunma ve tedavi yöntemi bulunmayan biyolojik etkenlere verilmektedir.

BELİRTİLER

KKKA'nın inkübasyon süresi ortalama olarak 3-7 gün arasında değişir, ancak bu süre 1-13 gün arasında da olabilir. İlk belirtiler, ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, kırgınlık, mide bulantısı, kusma ve ishal gibi grip benzeri semptomlardır. İlerleyen dönemlerde hastalar, kanamalar, karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği ve solunum yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar geliştirebilir. KKKA'nın ölüm oranı, hastalığın şiddetine, hastanın yaşına ve tedaviye erişimine bağlı olarak %3 ila %50 arasında değişebilir.

BULAŞMA YOLLARI

Bulaşta keneler aktif rol oynamaktadır. Keneler aynı zamanda virüsün doğal rezervuarıdır. Evcil ve yabani hayvanlarda virüs ancak 7–10 gün barına bilirken, kenelerde 1–1,5 yıl yaşayabilmekte ve nesiller arasında da aktarılabilmektedir. Hastalık hayvanlarda belirti göstermez. Hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden, hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler.

  • Virüsü taşıyan özellikle Hyalomma türüne ait kenelerin insan vücuduna yapışması,
  • Virüsü taşıyan kenelerin çıplak el ile ezilmesi,
  • KKKA virüsünü taşıyan hayvanların kan, doku ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi,
  • KKKA hastalarının kan ve diğer vücut sıvıları ile temas edilmesi ile

bulaşır. KKKA olgularının çoğunluğu da kene yapışması sonrası oluşmaktadır.

ÖNLEME YÖNTEMLERİ

KKKA'ya karşı önlem almak, özellikle riskli bölgelerde yaşayanlar ve bu bölgelere seyahat edenler için önemlidir. Önleme yöntemleri şunları içerir:

Risk değerlendirmesi: Çalışanın sağlık ve güvenliğine yönelik herhangi bir riski değerlendirmek ve alınması gereken önlemleri belirlemek için, çalışanın maruziyetinin türü, düzeyi ve süresi belirlenir. Risk değerlendirmesi, çalışanın biyolojik etkenlere maruziyet koşullarını etkileyebilecek herhangi bir değişiklik olduğunda yenilenir. İşveren, yapılan risk değerlendirmesi sonucunda, çalışanların sağlık ve güvenliği için risk olduğu ortaya çıkarsa, çalışanların maruziyetini önler.

Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dahil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır.

Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.

Kene maruziyetini azaltma: Uzun kollu giysiler giyerek ve böcek kovucular kullanarak kene ısırıklarını önleyebilirsiniz. Ayrıca çevrenizdeki keneleri kontrol etmek ve evcil hayvanlarınızı düzenli olarak kontrol etmek de önemlidir.

Kişisel koruyucu önlemler: Laboratuvar çalışanları, sağlık çalışanları ve hayvancılıkla uğraşanlar gibi risk altındaki kişiler, virüsle temas etme riskini azaltmak için eldiven, maske ve önlük gibi koruyucu giysiler kullanmalıdır. Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.

Enfekte materyalle teması önleme: Kan ve doku örnekleri gibi enfekte materyallerle doğrudan temas etmemek ve bunları uygun şekilde imha etmek önemlidir.

Çalışanların eğitimi ve bilgilendirilmesi: İşveren, işyerinde çalışanların ve/veya çalışan temsilcilerinin uygun ve yeterli eğitim almalarını sağlar ve özellikle aşağıda belirtilen konularda gerekli bilgi ve talimatları verir:

a) Olası sağlık riskleri.

b) Maruziyeti önlemek için alınacak önlemler.

c) Hijyen gerekleri.

ç) Koruyucu donanım ve giysilerin kullanımı ve giyilmesi.

d) Herhangi bir olay anında ve/veya olayların önlenmesinde çalışanlarca yapılması gereken adımlar.

Eğitim, biyolojik etkenlerle teması içeren çalışmalara başlanmadan önce verilir. Değişen ve ortaya çıkan yeni risklere uygun olarak yenilenir. Gerektiğinde periyodik olarak tekrarlanır.

SONUÇ

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu teşkil etmektedir. KKKA'nın yayılmasını önlemek ve hastalığın seyrini azaltmak için etkili önlemler almak ve hızlı bir şekilde tedaviye başlamak önemlidir. Bu doğrultuda, riskli bölgelerde yaşayan insanların ve bu bölgelere seyahat edenlerin, KKKA hakkında bilinçli olması ve koruyucu önlemler alması gerekmektedir. Ayrıca, KKKA ile mücadelede daha etkili tedavi seçeneklerinin geliştirilmesi için sürekli araştırmalar ve bilimsel çalışmaların yapılması büyük önem taşımaktadır.

Kene mücadelesinin temel amacı, hayvanlar üzerindeki kenelerin akarisidlerle kontrolü, insanlarda kene kaynaklı hastalıkların ortadan kaldırılması için farklı uygulamaların yapılması ve insan ve evcil hayvanların kenelerle temas riskinin azaltılması prensibine dayanmaktadır.

Risk değerlendirmeleri

SINIFLANDIRILMASI ve ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Nairovirüsleri grubunda yer alan virüs (Crimean–Congo haemorrhagic fever) Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik'ine göre grup 4 olarak sınıflandırılmıştır.