Merhaba güzel Nazilli'nin sakinleri. Her gün bir vukuat her gün bir tirajı komik olayın ayyuka çıktığı Nazilli'de sizlerle biraz balık hafızasına sahip olmadığımı belirtmek için geçmiş zaman komikliklerini sizlerle paylaşacağım.

2014 yılı yerel seçimlerinde sıralamaya giremeyen ve meclis üyesi seçilemeyen herkesin kınalı kuzu olarak tanıdığı muhterem o dönem beni bizzat arayarak Aydın AYBA'da ve onun başındaki bir bayan ile Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında bir sürü ithamlarda bulundu doğrusu yenilir yutulur cinsten değildi. Hatta o dönem yeniden seçilen Haluk Alıcık ile görüşebilmek için defalarca beni aradı tabi ki bu işe dahil olmadım o dönem. Sonra yıllar geçti 2019 yerel seçimleri geldi çattı bu kınalı kuzu yine meclis üyeliği listesine giremeyince yine beni aradı Haluk ALICIK ile diyaloga girmek için beni pasifize eden oyun dışı bırakan Çerçioğlu ve onun yönetiminden intikam almak için Haluk Alıcık ile buluşmasını sağlamamı istedi buluşturduk. İsteneni yaptık ama Allah var Haluk başkan onla hiç yol yürümedi ve hiç bir faaliyette ondan fayda sağlamadı . Sonra bu zatı şahaneleri son yapılan CHP il başkanlığı yeni yönetim listesinde yer aldı. Sanki memlekette adam kalmadı siyaset yapacak. Hatta anlatılır durur bu kınalı kuzu ile bir hikayede vardır. Bir dağ köyünde ondan çocuğunun Ege Bölgesi'nin en önemli tarımsal bir kurumunda işe girmesi için talepte bulunur. Bu zat da hemen arıyorum muhtarım der arar sözüm ola konuşmaya başlar. İşte tam o anda bu kınalı kuzunun cep telefonu çalmaya başlar…

Birazda günümüze geleyim iki hafta önce Ankara'ya gittim malum orda yaşıyorum. Aydın in ağabeyi Ali Uzunırmak'a Nazilli'den bir dostun gönderdiği emanetini vermeye gitmiştim. Sohbet falan derken bana Mehmet Nazilli den Özgen aradı, 'sugarman falan yazıyormuş sun kim bu adam diye sordu. Ben de hayırdır ağabey dedim. İşte rahatsız oluyorlarmış yazman dan dedi. Peki sen ne söyledin ağabey dediğimde de Mehmet özgür bir birey doğru bildiği her şeyi yazar ben ona yazma diyemem dedim dedi. İşte böyle bir küçük köyde yaşıyoruz. Meydanı boş bulan tavuk kendini darı ambarında zanneder. Bunlarda böyle geçenlerde bir muhterem istifa ettim görevlerimden dedi.

Şimdi ona şunu sormak lazım bu belediyenin satın alma müdürü varken bu zatı şahaneleri tüm alımların pazarlık ve görüşmelerini bizzat kendi yapıyor. Ama alımların imzasını ve onayını yapan ilgili daire müdürüne şunu sormak lazım. Bak kardeşim pazarlıklar da olmadığın alım satımları neden imzaladın? Yarın müfettiş geldiğinde bunun hesabını sana sorduğunda kendini nasıl savunacaksın? Ayrıca Belediyeye ait çöp araçlarının bakımları neden Denizli'deki neredeyse yarı fiyata yakın bir teklif veren yetkili bir firma yerine neden yetki belgesi olmayan 'A.N.G.I.N' bağlantılı yaptırılıyor daha yüksek bir meblağa? Bu bakım yönlendirmesini kim yaptı? Hangi müdürlük bu işyerine kendi araçlarını bakım için göndermiyor? Sonra deniliyor ki biz bu adama kefiliz yetim hakkı yemez kul hakkı yemez. Ayrıca belediyenin hediye paketleri kime ne kadarlık bir maliyete yaptırıldı? Aşiret mantığı ile kurum yönetilmez. Yönetilemez hele hele CHP ve onun seçmenlerini küçümsemek ve CHP ideolojisini belediyede istemiyorum deme cesaretini göstermek bence cesaret değil sanal güç sarhoşluğudur.

Bak çocuklar sadece şunu bilin bugün TBMM'de iseniz ve Nazilli Belediyesi'ni kazandıysanız o belediyede solcu istemiyorum diye sağda solda konuşan güruh dahil hepiniz iyi bilin ki sizin var olma sebebiniz CHP'dir. Yok saymak sizi siyaset mezarlığında yerinizi almanızı hızlandıracaktır. Unutmayın siyaset mezarlığı kendilerini vazgeçilmez müptezellerle doludur.

Son bir not geçenlerde sevgili Murat Gürkan Yeşilmahalle'de bir sitede yollarının kötü olması nedeniyle mağdur olan site sakinlerinin haberi vardı. Sonra bana bir telefon geldi İsabeyli'de ikiz villalar varmış. O yılların olduğu dar bir sokak var ve bu villaların hemen yanındaki arazi eski eşime ait ve o sokak yıllardır bakımsız ve toprak patika bir yoldur. Ama oraya bu villaları yapan ailenin ne özelliği vardır? Kundurama kum doldu şarkısı vardı şimdi bu ünlü aile malum DİALİZ merkezleriyle Nazilli'deki kapılarının önüne kadar parke döşenmiş ama yolun yukarısı yine bildiğin toprak patika olarak kalmış. Hani diyorum ki mutlusun mutlusunuz mutlular.

Bunlar hiç hoş şeyler değil beyler hizmet her bireye eşit olarak yapılmalıdır. Kişilere kıyak çekmek bunun vebali altında boğulacaksınız. Artık güzel hizmetler bekliyoruz sizden herkese kucak dolusu sevgi ve selamlar...

O parke yolun fotoları da yazımın altında bulacaksınız.