Dünyanın eksen eğikliği sonucunda mevsimler, mevsimlik sıcaklık ve basınç farkları oluşur. Ayrıca iklim kuşakları meydana gelir. Küresel ısınmanın etkilerini araştıran NASA dünyanın ekseninde son 120 yılda 12 metre kaydığını belirledi. Özellikle buzulların erimesi karalar üstündeki yükün hafiflemesine dolaysıyla yerkabuğunun dengesini bozulmasına sebep olmaktadır. Eksen eğikliğindeki bu değişim aşırı sıcaklara ve dünya genelinde orman yangınlarına yol açabilir.

Kutup ve dağ buzullarının erimesi ve bilinçsiz yer altı suların kullanımı ile suların kuruması sonucu yerkabuğunun büzülmesi eksen kaymasına yol açmaktadır. Dünyada birçok göl ve yer altı su kaynakları hızla kurumaya başlamıştır. Grönland, Hazar Denizi havzası ve Hindistan dünyanın eksen kaymasında en büyük paya sahip bulunuyor. Küresel ısınmaya bağlı olarak buzulların erimesi yerkabuğunu hafifleterek gezegenin yalpalamasını yılda 17 cm'ye çıkardı. Eksen kayması küresel ısınmayı artırıp kolay çıkabilen orman yangınlarına, tropik fırtınalara, aşırı yağış ve sellere sebep olmaktadır.

Öte yandan kıtaların hafiflemesi yeraltında daha fazla taşınım hareketine yol açar. Dahası kıtaların buzulların erimesiyle esnemesi, yerkabuğunun çatlamasını kolaylaştırarak deprem riskini artırır. Önümüzdeki dönemlerde şiddetli depremler görülmesi de olası.

Kuraklık stresi altındaki ağaçlar kendilerini çabuk iyileştiremez, karbonhidrat rezervleri tükenmiş olur. İklim değişikliği de ağaçların daha yavaş büyümesine ve yangınların daha sık yaşanmasına yol açar. Ülkemizde ve dünyada meydan gelen orman yangınların sonucunda atmosfere özellikle karbondioksit gibi sera etkisi yapan gaz salınımı artmıştır. Bu yangınlardan atmosfere salınan duman ve karbon da daha fazla ısınmayı yol açar ve sıcaklık artışını hızlandırır. Orman alanların azalmasına da bağlı olarak karbondioksitin ağaçlarca kullanım oranı da azalmış olacaktır. Sera gazlarındaki artışa bağlı dünya çapında gözle görülür çok ciddi iklim değişikliklerini ilerleyen günlerde yaşayacağız. Sera gazları, bir seranın camının yaptığı gibi Güneş'ten gelen ısıyı hapsediyor ve Dünya'nın daha sıcak olmasına sebep oluyor. Bu yangınların etkisi önümüzdeki süreçte daha net görülecektir. Bunun yanı sıra, küresel ısınma ile daha güçlü fırtınalar ve yağışlar olacak, orman yangınlarının önüne geçmek neredeyse imkansız hale gelecektir. Kuraklık nedeniyle birçok ülkede normal yaşam imkansız hale gelecektir ve toplu göçler olacaktır.

Orman yangınların önlenmesi için ciddi adımlar atılmalıdır. Acil durum planları güncellenmelidir. İnsansız hava araçları, uydular, termal kameralarla izleme, beşerî insan gücü (orman bekçileri) ile yangınlar henüz başlangıç aşamasında tespit edilmelidir.

Yangının önlenmesi için orman içi temizliklerin (ölü ağaçların temizlenmesi gibi) yapılması gerekir. Yangına müdahale noktasında hava unsurların (uçak, helikopter vb.) kullanımının artırılması kritik bölgelere üslerin teşkil edilmelidir. Sıcak havalarda (yaz mevsimi gibi) ormanda açık ateş, mangal vb. kullanımına izin verilmemeli hatta ormana girişler yasaklanmalıdır. Yangına karadan müdahale edecek ekipman ve araç sayılarının yakın bölgelere konuşlandırılması, sayılarının artırılması ve her daim kullanıma hazır tutulması gerekir. Personel sürekli eğitilmeli ve yangın konusunda liyakat esas alınarak uzman kişiler istihdam edilmelidir. Denizden veya gölden müdahale edecek su fışkırtabilecek unsurlarında temini önemlidir. Ülkemizde önümüzdeki yıllarda benzer yangınların olacağı görülmektedir. Dolaysıyla yangın önceliklerimizden birisi olmak zorundadır. Tahliye planları hazırlanmalı yerleşim yerlerinde tatbikatlar yapılmalıdır. Ekosistem konusunda uzman kişilerle görüşülüp ormanlara dikilmesi gereken ağaçlar ona göre seçilmelidir.