Hayırseverden Söke Devlet Hastanesi'ne cihaz desteği
Hayırseverden Söke Devlet Hastanesi'ne cihaz desteği
İçeriği Görüntüle

İngiltere’de yapılan bir araştırma, okul çağındaki 30 bin çocuğun çevresel, genetik ve yaşam tarzı faktörlerinin çocukların görme gelişimini nasıl etkilediğine dair verilerini analiz etti. Çalışmada, hava kirliliğinin çocukların görme kabiliyetine zarar verebileceğini ve daha temiz havanın görme kabiliyetlerini korumaya katkı sağlayabileceği bulundu. Kirli havanın gözlerde iltihabi hücrelerin artmasına ve oksidatif strese neden olabileceğini gösteren çalışma, kirliliğe daha az maruz kalmanın, miyopinin ilerlemesini yavaşlatabileceğini de öne sürüyor.
Araştırmayla ilgili değerlendirmede bulunan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Metin Süleymanzade, hava kirliliğinin yalnızca akciğerleri değil, göz sağlığını da tehdit ettiğine dikkat çekti.


"Hava kirliliği sadece solunum yollarını değil, gözleri de sessizce etkiliyor" diyen Op. Dr. Metin Süleymanzade, şu uyarılarda bulundu: "Kirlilik; gözde yanma, batma, kuruluk, kızarıklık gibi şikâyetlere yol açabilir. Uzun vadede ise kornea üzerinde kalıcı hasarlara neden olabilir. Solunum yolu hastalıkları, kalp rahatsızlıkları ve akciğer kanseriyle ilişkisi bilinen hava kirliliği, aslında göz sağlığı açısından da ciddi bir risk faktörüdür."
Op. Dr. Metin Süleymanzade, Dünya Görme Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.

Gözlerin gizli düşmanı: Havadaki toksik maddeler
Op. Dr. Süleymanzade, "Karbon monoksit (CO), azot dioksit (NO), kükürt dioksit (SO), asbest, benzen, partikül madde, arsenik, kurşun, dioksin ve kloroflorokarbonlar gibi kirleticiler göz için görünmez ama son derece tehlikeli düşmanlardır" dedi.
Dumanın en güçlü tahriş edicilerden biri olduğunu da vurgulayan Op. Dr. Süleymanzade, "Havadaki mikroskobik parçacıklar gözyaşıyla birleşerek göz yüzeyine yapışır. Bu durum yanma, batma, kuruluk, kaşıntı, akıntı, kızarıklık ve bulanık görme gibi şikâyetlere yol açabilir. Uzun süreli maruziyet ise görme bozuklukları ortaya çıkabilir" ifadelerini kullandı.

Nem dengesini bozarak koruyucu tabakayı zayıflatıyor
Op. Dr. Süleymanzade, kirli havanın göz sağlığı üzerindeki en yaygın etkisinin kuru göz sendromu (DES) olduğunu belirterek önemli uyarılarda bulundu:
"Kirli hava gözün doğal nem dengesini ve göz yüzeyindeki oksidan antioksidan maddelerin dengesini bozar. Bunun sonucunda yeterli gözyaşı üretemediğinde, koruyucu tabaka zayıflar ve göz yüzeyi kuruyarak tahriş olur. Bu durumda kızarıklık, batma, ağrı ve iltihaplanma görülürken, gözler ışığa, rüzgâra ve dumana karşı aşırı hassas hale gelir. Hatta bazı hastalarda göz küresi çevresinde mukus birikimi dahi oluşabilir. Hava kirliğinin bir parçası olan UV radyasyona maruziyet ise katarakt, sarı nokta hastalığı gibi hastalıkları tetikleyebilir. Hava kirliliği seviyeleri yüksek olduğunda mümkün olduğunca içeride kalmaya çalışın. Dışarı çıkmanız gerekiyorsa, gözlük takmak (kontakt lens değil), toz ve diğer kirleticilerin gözlerinizi tahriş etmesini önlemeye yardımcı olur. Tahriş meydana gelirse, gözlerinize soğuk kompres uygulamak veya kayganlaştırıcı göz damlaları kullanmak rahatlama sağlayabilir."

Muhabir: Abdurrahman Fırat