Ahmet Rıza ACAR
Çok değerli Efeler haber okurları;
Sizleri sevgi ve saygı İle selamlıyor, Demokrasi ve Milli Birlik Günü Bayramınızı candan kutluyorum.

Üzerinde yaşadığımız ve bin yıldan beri vatanımız olan bu topraklar bizim için çok değerli olduğu gibi, İslam alemi ve ümmeti için de çok kıymetlidir.

Bu topraklar için Birinci Cihan Harbinde sadece biz Türkler değil, Osmanlı Ordusunda Müslüman ve gayri müslim askerler de savaştı.

Kurtuluş savaşında da bu vatanın biz Türklerin elinden çıkmaması İçin İslam coğrafyasından yardımlar geldi.

Çünkü içinde yaşadığımız bizim de şehit kanları ile suladığımız bu coğrafya bidayetten beri kıymetlidir.

Kıymetli olduğu kadar da stratejik bir konumu vardır.

Asya ve Avrupa arasında köprü olmakla birlikte Afrikaya'da ulaşması kolay bir yerdedir.

Şimdi bunlara Akdeniz'in çok zengin kaynakları ilave olduğu gibi, Karadeniz'de bulunan doğal kaynaklar da ülkemizin değerini değiştirmiştir.

Bütün bunların yanında bizim Malazgirt'le başlayan tarih yazımımız bazı inkıtalara uğrasa da tekrar ve yeniden yazmasını bilen bir millet olduğumuzu bu topraklarda gözü olanlar çok iyi biliyorlar ve biz de bunu ispatlamış bir milletiz.

İşte bilhassa son üç yüz yıl içinde bu toprakları kontrol altında tutmak ve yönetenleri yönetmek için içeride sürekli işbirlikçiler aradıkları gibi, yetiştirdiler ve yetiştirmeye de devam ediyorlar.

19.yüzyıldan itibaren yüzlerce okullar açtılar.

Son yüz yılın yarısından itibaren de aynı uğraşları devam etti.

Darbeler, muhtıralar ve çeşitli usüller kullanıldı.

Çok partili dönemlerde otuz yıla yakın koalisyonlarla yönetilmemiz ve senelerimizin boşa geçmesi için her şeyi yaptılar.

Amaç ve hedefleri; kalkınmamızı, gelişmemizi, tekrar bölgede ve dünyada söz sahibi olmamızı engellemek ve mümkün olduğu kadar geciktirmekti.

Ama 2002 yılına gelindiğinde milletimizin sabrının taştığını göremediler ve bilemediler.

Milletimiz bu gidişata, 03 Kasım 2002 günü güveneceği kaptanını ve partiyi bulduğunda herkese 'DURUNUZ' söz ve karar bana aittir dedi.

Ve kararlılığı o günden beri sürmektedir.

Tabiatiyle içerdeki hainler ve dış odaklar boş durmuyorlardı ve durmayacaklardı.

Altmış yıl öncesinden başladıkları yapılanmalarını sinsice devam ettirdiler.

Amaçları memleketi ele geçirmek, bölmek, parçalamak, kapitalist dünyanın liderine peşkeş çekmekti.

Türk ve müslüman milletimizi ortadan kaldırarak efendilerine yaptıkları hizmetlerini tamamlamaktı.

Hazırlıklarını tamamladıklarına inananlar, 15 Temmuz 2016 tarihinde işlerini bitirme kararı aldılar.

Ama herkesin bir hesabının olduğu yerde, hiçbir zaman yanılmayan ve şaşmayan Allah'ın hesabı olduğunu bilmedikleri gibi, bu oyunu Türk milletine karşı yaptıklarını da hesaba katmadılar.
Milletimizi küçümsediler.

Böyle bir ortamda 15!Temmuz gecesi milletimiz kükredi, Liderinin de talebine harfiyen uydu ve her türlü silahları halkımıza doğrultanlara
Milletimiz silahsız bir şekilde, göğsünü siper ederek bu hainlere karşı Türkiye'nin her yerinde sokakları, meydanları, caddeleri ve hava alanlarını doldurdu, tankların önüne yattı, göğsünü de mermilere siper etti.

Tüm milletimizin gösterdiği böyle bir dayanışma ile büyük felaket öncelikle;

• Cenab-ı Hakkın yardımıyla,
• Büyük ve necip milletimizin cesaretiyle,
• İnsanlarımızın Allah, Peygamber, vatan sevgisi ve bağlılığı İle,
• Özgürlüğe olan aşkı İle,
• Fedakarlığıyla,
• Milletine olan sevgisiyle,
• Milletine bağlı ve Vatansever;
> Ordu mensuplarımızla,
> Jandarmamızla,
> Polisimizle,
Ve diğer tüm unsurlarımızla kazandığımız '15 Temmuz' şanlı ve dillere destan bir zaferimiz oldu.
• Milletimizin Yöneticisine olan bağlılığı net olarak ortaya çıktı,
• Belki en önemlisi, milletimizin tarihimizden gelen şehadet şerbetine olan düşkünlüğü de dünyanın gözleri önünde bir kez daha sergilendi,
• 15 Temmuz günü meydana gelen mucizevi olayların da yardımıyla,
Ve daha bilinmeyen birçok vesilelerle darbeciler tarihte eşi görülmemiş bir şekilde 'derdest' edildi.

Bu uğurda, o gece 251 şehit verdiğimiz gibi, binlerce de gazimiz oldu.

Bu olay Türk milleti için çok önemli bir dönüm noktası olarak tarihimizde kayıt altına alındı ve bayram olarak da kutlanması kararı hayata geçirildi.
• Bu zaferle, Devletimiz ve Milletimiz için yeryüzünde daha özgür ve bağımsız alanlar açıldı,
• Ordumuzun içindeki hainler temizlendi,
• Yepyeni, vatansever, çevik, atılgan ve vatan aşkıyla yanıp tutuşan bir ordumuz oldu,
• Polis ve Jandarmamız kendini buldu ve milletimizle eskisinden daha güçlü bir şekilde kucaklaştı,
• Terör mücadelesinde ve yurt savunmasında daha seri ve kesin zaferler kazanıldı.

15 Temmuz'da Zafer için şehit ve gazi olan vatandaşlarımız;

• İslam alemine ve mazlum milletlere tertemiz, güçlü, kendinden emin, geleceğe güvenle bakan bir ülke armağan ettiler.

• 15 Temmuz zaferiyle milletimiz;
biz burada ve yeryüzünde, inançlarımızla, tarihimizle, kültürümüzle, hakkın hukukuna dayalı adaletimizle var olduğumuzu gösterdik.

• Yeryüzünün mazlum milletlerine de, biz sizlerin yanındayız mesajını ulaştırdık.

Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor ve Peygamberimize komşu eylemesi için dua ediyoruz.

Gazilerimizi de minnetle anıyor, Cenab-ı Hakkın onlara da der daim yardımcı olması için dua ediyoruz.

Tekrar büyük zafer ve Bayramımız kutlu olsun.

Selam ve dua ile.