Keleş yaptığı açıklamada 25 senedir Ukrayna'da yaşadığını belirterek, 'Dört çocuğum var. İkisi savaştan dolayı Türkiye'ye gitti. Bir oğlum burada askerde. Bir de küçük bir kızım var. Burada onları karşılıyorum' dedi. Savaşın üçüncü günü patlamalar başladığı sırada Kiev'de olduğunu ifade eden Keleş, 'Ailem Çerkassi'de olduğu için oraya dönemedim. Çünkü karşı taraf kapalıydı. Üçüncü gün silahlar patlamaya başlayınca biz nasıl çıkarız diye araç aramaya başladık. Kendi aracımızla Lviv tarafına gelmeye çalıştık. Biraz uzun sürdü ama Lviv'e geldik. Arabayı orda bıraktık. Yürüyerek Ukrayna'dan Polonya tarafına geçtik. Ben buraya geldiğimde 30 kilometreye yakın araç kuyruğu vardı' diye konuştu.
Ailesinin gümrüğün diğer tarafında beklediğini ifade eden Keleş, 'Kendileriyle telefonda da görüştüm. Tahmin ediyorum bir saate kadar da bu tarafa geçecekler. Dün Çerkassi'den gece saat 10'da çıktılar. Buraya daha yeni geldiler. Aşağı yukarı 13-14 saatlik bir yol. İki minibüsle çocuklu ailelerle birlikte geldiler' şeklinde konuştu.
'Sadece üzerimdeki kıyafetimle yola çıktım'
İnsani koridor açılması sonrası ailesinin yola çıktığını belirten Keleş, 'Oradan çıktıklarında zorluk çıkarıyorlardı. İnsani koridor sayesinde polislerin kontrolünde araç toplama merkezine gidip yola çıktılar. Ama zorlu bir geçiş olduğunu söyleyebilirim. Çok kaygılandım. Çünkü 4 gündür onları bekliyorum. Panik halindeyiz. Oradan üzerimdeki palto, bir çift ayakkabı ve kıyafetimle çıktım. Herkes aynı. Çoğuyla birlikte geldim yanlarında tek bir eşya yok. Çünkü araçlarda zaten yer yok. Sadece çocuğun varsa onun elbiselerini alıyorsun. Anneler dahi elbise alamıyor. Hiç birinin yanında bir tane elbisesi bile yok' dedi.
'Yol paramız bile yoktu'
Engin Keleş, uzun süren bekleyişin ardından sınır kapısında Eşi İrina ve kızı Miray ile kavuştu. Keleş, eşi ve kızıyla kavuşma anlarında duygusal dakikalar yaşadı. Sevinç gözyaşlarıyla açıklama yapan İrina, 'Sağlıklı bir şekilde geldik. Yol çok zordu. Hiçbir şeyimiz kalmadı. Her şeyimiz orda kaldı. Buraya gelmek için otobüs paramız bile yoktu. Bizi getirdikleri için teşekkür ederiz' dedi.
