İnsan açısından sorumluluk sahibi olduğu mükelleflik anından itibaren önüne doğru veya yanlış pek çok yollar çıkar.

Her insan için önemli olmakla beraber, Müslüman açısından bu yollar büyük öneme haizdir. Çünkü, yol insanı bir yere götürür. Varılan yer ise mühimdir. Çünkü o yer insanın hayatı, sağlığı, huzuru, onuru, itibarı gibi özelliklerini etkiler.

Müslüman açısından ise yol ve hedef iki kat önem taşır. O düşünmüş, akıl yürütmüş sonunda Allah'ın rızası ile dünya ve ahret mutluluğunu tercih etmiştir. O yolunu daha önce seçmiştir.

Ne var ki, seçtiği bu doğru yolda önüne hala pek çok yol ayırımları çıkar. Her yol ayırımında doğruyu belirleme zorundadır. Aksi takdirde yoldan çıkar. Hedeflediği dünya ve ahiret mutluluğunu elde edemez. Allah'ın sevgisinden düşer. Buda onun için felakettir.

Bu sebeple Allah Teala insanlara ve Mü'minlere uyarılarda bulunarak, yollarını şaşırmamalarını istemektedir. Bu sese kulak vermek gerekir. Akıl ve izan bunu gerektirir.

Diğer insanları şöyle bir kenara bırakalım. Kendimize, Müslümanlara bakacak olunursa, iki kat daha fazla yol ayırımında kalınır. Şöyle ki ; hem inanma, hem ibadet, hem de ahlak ve davranış hususlarında sürekli yol ayırımları ile karşılaşılır.

Buna birde istek ve arzular dahil olunca, işler iyice karmaşık hal alır.

Bu karmaşıklık ve kargaşadan kurtulabilmek için inanılan, güvenilen Allah'a kulak vermek gerekir. Zira, Allah yarattığı varlıkları sever. Mü'minleri daha çok sever. İnsana düşen, hele hele mü'mine düşen, bu sevgiyi karşılıksız bırakmamaktır. Daha önce yaşayanların kötü akıbeti az-çok hafızalarda bulunmaktadır.

Bu noktadan hareketle Allah Teala şöyle buyuruyor:

' İbrahim onlara dedi ki: 'Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah'ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak,kiminiz kiminizi lanetleyecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınızda olmayacaktır.' ( Ankebut/25)

' Şüphesiz Allah onların kendini bırakıp ta başka ne tür şeylere taptıklarını biliyor.O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.' (Ankebut/42)

' İşte bu, benim dosdoğru yolum. Artık ona uyun. Başka yollara uymayın. Yoksa o yollar sizi parça parça edip O'nun yolundan ayırır. İşte size bunları Allah sakınasınız diye emretti.' (En'am/153)

Sağlıcakla kalın.