Toplumumuzun en büyük özelliklerinden biridir şükretmesi ve bu her dönem devlet ve millete büyük iyilikler getirdiği gibi bir taraftan da bir nevi soygun şekline dönmüştür.

'Allah devlet ve milletimize zeval vermesin' dualarıyla ve Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nın ağır yaralarını yaşamış büyüklerimiz ile yaşama şansımız oldu dolayısıyla onlar bize hep sabırlı olmayı ve şükretmeyi öğrettiler.

Devir değişti!

Ancak zamanla bu devirin son bulduğunu insanların bu iyi niyetini kullanarak insanların tüm değerlerini kullanan bir kesin oluştu ki bunlarda kaynağı nereden geldiği belli olmayan belli olsa da haramdan kazandıkları para ile toplum içinde itibar görmeye ve en vahimi özenilmeye başladı! İşte bu nokta çok derin ve acilen devlet ve milletin dikkat etmesi ve gereğini yapması gereken önemli bir noktadır.

İnsanlar her alandan ve her türlü araç gereç kullanılarak hem üretimde hem tüketimde ciddi yanlışların içine çekiyor ve devamında neredeyse' siz hiç bir şey yapmayın zaten fakire devlet bakıyor oradan alır geçinir gidersiniz' demeye getiriyorlar. Oysa Atatürk der ki; 'Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur' akabinde 'Bağımsızlık benim kaderimdir' der.

Dini açıdan bakıldığında zaten israf, çalışma paylaşma konusunda her şey nettir.

Demem o ki şu an ülkemizde uygulanan beynelmilel ekonomik düzen ne dini ne de milli değerlerimize uygun değildir. Eğer öyle olsaydı gıda başta olmak üzere neredeyse tüm ürünleri ithal eder miydik? Birileri birilerine yanaşmış ülkeye dışardan ürün getirmiş hazır sıralı bakkallar da açılmış orada ucuza satacağım diyerek halkın üretimine mani olduğu gibi kaynakların büyük bölümünü de yabancılara aktarıyoruz.

Millete para yok borç çok!

Meselenin bize getirdiği nokta da işte burası paralar dışarı gitti biz ucuza aldık derken elde avuçta para kalmadığı gibi yine yabancı sermayeli bankalar aracılığıyla bizlere borçlandırdıkça borçlandırıyorlar.

Bir sonrası şöyle oluyor herkes fakir ama gönüller zengin! Yoktan anlamayan bir kesim diğer tarafta parası olup daha fazla nasıl kazanırım diyerek yeni kazanç kapısı arayan ve kimseye faydası olmayan/olmayacak bir kesim oluştu.

İnanın memleket zora girse ilk ülkeyi terk edecek olan şu an memleketin kaynaklarını yiyenlerdir.

Yüzlerce yıldır bu ülkenin öz evlatları devlet ve millet için her alanda savaşırken birilerinin bu insanların iyi niyetini kullanıp tüm değerlerini gasp etmesine mani olamıyor isek burada insanların mutlu olmasını bekleyemezsiniz.

İşte o yüz yıllardır devlet ve millet için ölüme hazır olanlar şu ara çok ama çok mutsuz. Şimdi soruyorum bu insanların mutsuz olduğu ülkede mutlu insan olur mu? Çünkü insanlar umutlarını kaybediyor bu çok vahimdir ve acilen bu yara tamir edilmelidir.