Her şey bir ''merhaba'' ve içten gülümseme ile başladı…
İşte benim sizinle olan yani ''bizim'' yolculuğumuzun girizgahı…
Bu yol ve yolculuk daha önceki yaptıklarından farklı olacak hazır ol. Kah farkına varacağın kah üzüleceğin kah ağlayacağın kah güleceğin kah mutlu olup kah hüzünleneceğin kah alabora olup sonra tekrar durulacağın, çokça hatırayı anına taşıyacağın, ʺvay be bunu nasıl bilebilir, benim yaşadıklarımın aynısını nasıl yaşamış olabilirʺ diye şaşıracağın, ʺben bunu biliyordum ama unutmuşumʺ diyeceğin , duvara çarpmış hissini çokça yaşayacağın, bilgi alma hevesinin artacağı, bazen de ʺne demek istedi şimdi buʺ diye kafa patlatacağın, merakla ve heyecanla bir sonra ki paylaşımı bekleyeceğin, aslında hepimizin ne kadar benzediğinin ortaya çıkacağı, yönünü tayin edecek kutup yıldızına ulaşacağın, belki de daha önceden bildiğin ama üzerinde durmadığın bazı kavramların hayatındaki yeri ve önemini anlayıp, sorgulayacağın, bol bol farkındalık yaşayacağın, çoookkkk özgürleşeceğin, affetmen ve bırakman gereken ne kadar çok şey olduğunu anlayacağın, ʺyarın başlarım, öbür gün ararımʺ diye ertelediklerini önceliğine alacağın, bir çok alanda ve anlamda farklı perspektif kazanacağın, insan ve insanı kamil olma yolunda gelişeceğin ve geliştireceğin, kolektif bilinci besleyeceğin, sensiz her şeyin hatta dünyanın tam olmayacağının bilincine vardığın, bütünsel sağlıklı olma halinin ne demek olduğunu deneyimlemeye başlayacağın, bizi birbirimize yaklaştıran ve ortak platformlarda buluşmamıza neden olan şeyin duygular ve his birliği olduğunu fark edeceğin, bazen eğleneceğin, tamamen özgür, yargısız, yalansız, riyasız, abartısız, en saf iyi niyetlerle bezenmiş, sonsuz-koşulsuz-sınırsız SEVGİ ile donanmış bir yolculuk bu.
Yol ve yolculuk… Bazen en güzeli yolun yalnız gidilenidir, bazen de en güzeli yolculuğun kalabalık olanıdır. Ne zaman ve nasıl istersen öyle ol benimle bu yolda ve yolculukta. İster çok kalabalık gel benimle ister tamamen yalnız ol sanki çırılçıplakmışçasına…
Pek doğal elbette ʺhadi çıkalım yola yolculuğu da sen kimsin üstadımʺ diye sorman. Büyük bir sır vereceğim tam da şu anda sana; Ben Senim… Cismen ve ismen farklı olsam da ben senim aslında! Sadece insanım işte, sen ve diğer yol arkadaşlarımız gibi…
Sözün özü üstadım; Sibel KEKÜL adım. Öğrencilik, üniversite, finans sektörü ile başlayan beyaz yakalı profesyonel ve kurumsal iş hayatı, beyaz yakayı tattık biraz da mavi yakalı olayım dediğim ilaç sektörü ki bana kattıklarını değil bir köşe yazısına birkaç kitaba ancak sığdırabilirim, aralarda yöneticilik yaptığım birkaç farklı sektör, sonra patronluğa heveslendiğim kendi işimi yapma deneyimlerim derken, jübile yaptığım tecrübe yumağı yirmi yılı geride bıraktım. İşte kendi çapımda birkaç bölüm okudum profesyonel iş hayatına uygun, sayısını hatırlayamadığım kadar çok kişisel gelişim eğitimleri, liderlik ve yöneticilik eğitimleri, inovatif yaklaşım sertifikaları vs. vs. Profesyonel iş hayatının içindeyken işime katkısı olsun diye aldığım profesyonel yaşam koçluğu ve NLP eğitimleri… Tabii bunlar sertifika olarak duvarda asılı durmuyorlar tablo niyetine, yaptığım en iyi şey hem özel hem de iş hayatıma entegre etmekti bu eğitimleri elbette kendi sentezim dahilinde. Bir şekilde hissettiğim ve emin olduğum bir şey vardı kendimi bildim bileli, yaklaşık 4-5 yaşlarından beri. Herkesin bir dünyaya geliş amacı ve görevi olduğuydu bu, en çok da kendiminkini merak ediyordum doğal olarak. Soruyordum sürekli ʺAllah'ım benim dünyaya geliş amacım nedir? ʺ ve ekliyordum ardından ʺbana bunu en kısa zamanda bildirʺ diye. Bunu niye söyledim şimdi dimi, şunun için efendim; çok aradım, araştırdım, çok sorguladım, tenkit ettim, inanmadım, ikna olmadım, bilimsel temel aradım, çok yönlü doğrulama yaptım vs. Bunlardan biri de yoga ile olan yolculuğum. Önce yoga öğrencisi oldum yetmedi bana asanalar. Felsefesi olmadan olmaz dedim yoga hocası da oldum. Yetmedi, Numeroloji öğrendim, yetmedi Evrensel Kadim Bilgelik öğrendim yetmedi, sağlıklı beslenme ile ilgili eğitildim, yetmedi, spor daha da lazım dedim, pilates geldi. Ama içlerinde biri var ki şu an ki beni yarattı. İmza Hücresi Şifası adı, İngilizce Signature Cell Healing diyorlar. İmza hücresi şifası yapana da Healer diyorlar İngilizce de. Türkçesi Şifacı efendim… Haşa Şifa Allah'tan ben naçizane aracısıyım. İlerde konuşacağız çok şey, siz merak ettiklerinizi soracaksınız ben de dağarcığımla cevaplayacağım. Ve üstadım işte yola ve yolculuğa çıkacağın şahıs bu. Benim yerim bol yanımda, gönlümde de yer var katılmak isteyene…
Merhaba ve hoş geldin o halde…
