Mü'minler olarak üç aydır peygamberi bir dua ile beklediğimiz Ramazan-ı şerif ayına kavuşmuş bulunuyoruz.

Bu vesile ile; Cenabı Allahtan bütün hastalarımıza acil şifalar, dertlilerimize içinde bulundukları halden umduklarına kavuşmayı, bizim gibi müminler ramazan ayı hazırlığı yapmışken, Dünyanın muhtelif yerlerinde hürriyet ve istiklal mücadelesi veren aç- biilaç kardeşlerimize zafer ve çare ihsan etmesini, yurt içinde ve dışında Vatanımızın ve Devletimizin bekası için görev icra etmekte olan asker, polis ve bütün vazifelilerimize güç ve kuvvet vermesini niyaz ederim.

İnsanlık tarihine bakıldığında oruç farklı şekillerde de olsa vardır. Bu şekliyle bir var oluş, Allahın emrinin zaman içinde pek çok konuda olduğu gibi, insan eliyle bozulması sonucu doğmuştur.

Oruç; - inşallah önümüzdeki hafta ele alacağım- yalnız aç, susuz ve cinsel arzulardan belirtilen süre içinde uzak kalmak değildir. Bununla birlikte; olumsuz her türlü arzularımızı da kontrol altına alıp bunları terk edebilmektir.

Bunları bize öğreten de Allah'ın kelamı olan Kur'an-ı Kerim ve O'nun ilk muhatabı olan peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)' dir.

Kur'an-ı Kerim Ramazan ayının 27. Gecesi inmeye başladığından, bu aya Kur'an ayı denmiştir.

Bu sayede insan hem Kur'an-i bir bilgi, hem de buna dayalı eğitimle model insan olması beklenir.

Allah Teala şöyle buyuruyor :

Bütün insanlığa hitaben ;

'Ey insanlar! Biz size Rabbimizden bir öğüt, kalplere şifa ve insanlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet ( olan Kur an ) geldi.' (Yunus/57)

Müminlere hitaben de ;

'Biz Kur'an'dan mü'minler için şifa ve rahmet olacak şeyler indiriyoruz. Zalimlerin ise Kur'an ancak zararını artırır.' (İsra/82)

Şu ayeti kerime ise daha çok dikkat çekicidir :

'And olsun biz Kur'an da insanlar için her türlü misali değişik şekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha düşkündür.' (Kehf/54)

Ramazan ayımız mübarek olsun.

Sağlıcakla kalın.