Saygı değer okuyucularım.
Zaman zaman televizyonlarda kaybolan bir eşya ya da paranın bulunup sahibine verilmesinden konu edilerek, bulan kişinin ne kadar önemli bir iş yaptığından söz ediliyor. Örnek bir davranış olarak yapılan işin ne kadar önemli ve takdire değer olduğu dile getiriliyor. Elbette öyle, bulan kişiyi takdir etmek ve bu tür davranışların bol olması beklenen ve arzu edilen bir meziyettir.
Bir Müslüman tarafından olması gereken bu davranış, neden bu kadar dikkati çekiyor acaba?
Bu durum, bizim sosyal yapımızı, insanımızın değer ölçülerinin ne düzeyde olduğunu göstermesi açısından ilginç bir örnek mi acaba?
Müslüman olarak davranışların kaynağı, Kur'an ve Peygamber'in sünneti denilen hayatıdır.
Yakın zamana kadar bunun böyle olduğu biliniyor. Osmanlı'nın toplum yapısı, Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin vatandaşlarının yaşayış biçimi ile ilgili seyyahların ve turist olarak bu topraklara ziyarete gelenlerin hatıralarında, bu gün gıpta ettiğimiz örnek davranışlar toplumun genel hayatı ve yaşayış biçimi olarak zikredilmektedir.
Peygamberimizin, onun en yakın arkadaşları olan sahabenin, ecdadımızın ahlakını önemseyen Müslümanlar, evlatlarını; yalnız özenle yedirip içirmemişler, aynı zamanda özenle ahlaklı evlat yetiştirmek için çaba sarfetmişlerdir. Bu da milletler ailesinde örnek bir milletin gıpta ile bakılmasına vesile olmuştur.
Bugün, örnek davranışlardan bazılarını görüyor olmak; bir bakıma kendimizi yenileme, Allah ve Peygamberine kulak verme zaruretini ortaya koymaktadır. Yoksa, zaman zaman görülen örnek davranışları görememe gibi bir sonuca düşülebilir. Aynen toplumumuzdaki itimat ve güven, doğruluk ve dürüstlük kavramlarının aranır olduğu gibi.
Unutmayalım ki; İslam yalnız vicdanlarda tutulan bir din değil, sosyal yönü de olan bir dindir. Aynen şu ayeti kerimede olduğu gibi:
'Şüphesiz Müslüman erkelerle Müslüman kadınlar, mü'min erkeklerle mü'min kadınlar, itaatkar erkeklerle itaatkar kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah'a derinden saygı duyan erkeklerle Allah'a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah'ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük mükafat hazırlamıştır.' (Ahsap: 35.Ayet)
Peygamberimiz Hz.Muhammed (S.A.V) şöyle buyuruyor:
'Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında doğrucu diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya sürükler. Yoldan çıkma da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı diye yazılır.'
Az da olsa, kendisi ihtiyaç sahibi olduğu halde, unutulan ya da kaybolan kıymetli eşyayı ilgili makamlara yada sahibine ulaştıran insanımızın çoğalması dileklerimle.
Sağlıcakla kalın