CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamasında yangın söndürmede kullanılacak uçakların hangarda çürümeye terkedildiğini iddia ederek, Tarım ve Orman Bakanınını istifaya davet etmişti.Konu ile ilgili ilk tepki Ak Parti Aydın İl Başkan'ı Ömer Özmen'den geldi.

Başkan Özmen;

'' Yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralanan vatandaşlarımıza acil şifalar dilerim. Yangın üzerinden siyaset yapmaya çalışanlara, Bir helikopterin bir saat sürede 20 ton su alabildiğini, bir uçağın ise en fazla 8 ton su atabildiğini, THK uçaklarında ton başına maliyet 8 bin 900 lira olurken, helikopterlerde ise bu rakamın bin 300 liraya düştüğünü biliyor musunuz ?' dedi.

Ayrıca Orfamder yaptığı açıklamada 'Orman yangınlarında neden uçak kullanılmıyor' Sorusunu Yanıtladı;

'THK uçakları 1970 teknolojisine sahip, 2 defa ikmal yapabiliyor'
'Yangın söndürme uçağı mı helikopteri mi?' tartışmalarının kriz dönemlerinde bilerek yanlış bilgilerle sürdürüldüğünün ifade edildiği açıklamada, Türk Hava Kurumuna (THK) ait 1970 yılı teknolojisine sahip yangın uçaklarının 4,5 ton su kapasitesine sahip olduğu vurgulandı.

Uçakların, modernizasyon çalışmaları sonrasında su kapasitelerinin 4 tonun altına düştüğü vurgulanırken, 'Bu uçaklar dalgasız ve asgari 2 km açıklığı olan su yüzeyine sahip deniz, büyük gölet ve barajlardan su ikmali yapabiliyorlar. Yine modernizasyonları yapılmadığı için 1960'lı yılların teknolojisine ait AVGAS yakıt ile çalışabiliyorlar ve bundan dolayı THK bu uçakları sadece AVGAS yakıt tankerlerinin ikmal edilebileceği havaalanlarına gönderilebiliyor. Uçaklar 1 saatte ortalama 2 defa su ikmali yapabiliyor.' denildi.

Yapılan açıklamada ayrıca, THK'nın 2019 yılı için yapılan ihalede 1 saatlik uçuş ücreti olarak 71.500 TL teklif sunduğu ifade edildi.

K-32 ve Mi-8 cinsi yangın söndürme helikopterlerinin su taşıma kapasitesi 2,5 tondur. Bu helikopterler uçakların su ikmali yapabildiği su kaynaklarının yanında, Orman Genel Müdürlüğü tarafından yangına hassas bölgelerde her 5 km de bir tane olacak şekilde yapılan, 400 ila 1200 ton kapasitesi olan havuz ve göletlerden su ikmali yapabiliyor. Uçakların 1 saatte iki defa 4'er tondan 8 ton su ikmali yapabilmesine karşın helikopterler bir saatte ortalama 8 defa ve her seferinde 2,5 tondan 20 ton su ikmali yapabiliyor. 2019 yılında yapılan helikopter ihalesinde bir saatlik ücret için en düşük teklif 26.250 TL olarak verilmiş.

THK'nın halihazırda 9 adet amfibik uçağı bulunmakta. Şimdiye kadar 2009-2015 yıllarında 7 yıl için 4 adet Amfibik Uçak, 2016-2018 yılları arasında 3 yıl için 5 adet amfibik uçak orman yangınlarıyla mücadele kapsamında kullanılmıştır. Alındığı günden beri 9 adet uçağın hepsinin birden aynı anda hiçbir zaman faal olamadığı konunun uzmanları meslektaşlarımız tarafından da dile getirilmektedir.

Faal olan uçak sayısı ilk yıllarda 6-7 adet iken günümüzde 3-4 adete kadar düşmüştür. Üretim bandından kaldırılan eski bir model olmaları sebebiyle parça temininde güçlükler çekildiği THK tarafından defalarca Bakanlığa da bildirilmiştir.

Kanımızca asıl soru şudur: Helikopterlerin uçaklardan daha etkili olduğu son derece açık iken tam tersini iddia eden ve toplumu manipüle edenler; bir OGM çalışanı mühendisin yangını söndürmek için çıkardığı karşı ateşi 'ormanları yakıyorlar' diye manipüle edenler ne yapmak istiyor?

Tesadüf müdür bilinmez; Yangınlardan önce tamamen yalan bilgilerle uçak-helikopter tartışması çıkarılmış, sonra seri şekilde yangınlar tüm egeye yayılmıştır. İzmir Menderes ilçesi Özdere'de oteller bölgesi olarak adlandırılan bölgede 1 Temmuz günü çıkan büyük yangınları HBİM üstlenmişti. Terör örgütü, Türk turizmini hedef almaya devam edecekleri tehdidinde bulunarak, yerli ve yabancı turistleri bölgeyi terk etmeye çağırmıştı. Tokat'ın Erbaa ilçesine bağlı turistik Dokuzçam köyünde 4 Temmuz 2019 tarihinde çıkan ve geniş bir alanı küle çeviren orman yangınını yine HBİM üstlenmişti. Teröristler eylemi Türkiye'nin terörle mücadelesine yanıt ve Türk turizmine zarar vermek için yaptıklarını açıkladı. İstanbul'da Kartal Aydos ormanlarında ve Muğla'nın Datça ve Milas ilçelerinde Temmuz ayı başında çıkan büyük orman yangınlarını yine aynı örgüt tarafından çıkarıldığı anlaşıldı. Muğla'daki yangında birçok köy boşaltılmıştı. Peki terör örgütleri yangın terör eylemlerini üstlenmişken, aynı çevrelerin hiç tepki vermemesi düşündürücü değil mi?

Vali Canbolat: “Aydın, büyük turizm potansiyeli taşıyor” Vali Canbolat: “Aydın, büyük turizm potansiyeli taşıyor”