Efeler’de anne sütünün önemine dikkat çekildi Efeler’de anne sütünün önemine dikkat çekildi

. Toksik nefropati olarak adlandırılan bu durumun kişide ani gelişen böbrek yetmezliğine neden olabileceğini dile getiren Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Yıldız, 'Özellikle steroid olmayan yangı giderici romatizmal ilaçlar tehlikelidir. Aynı şekilde mantar ve virüs tedavisinde kullanılan antibiyotikler ve ağır metaller de böbreklere zarar verir. Boşaltım görevinin yanı sıra kan basıncının düzenlenmesi gibi önemli bir görevi de üstlenen böbrek sağlığına dikkat etmek gerekir' dedi.


Böbrekler kalp ve kan damarlarından oluşan ve vücudun her yerine ulaşan dolaşımın önemli bir parçası. Dakikada yaklaşık bin 200 ml kanın geçtiği böbrekler, kalbin pompaladığı kanın da yüzde 20´sini alıyor. Günde 150-180 litre sıvının süzüldüğü böbrekler bu sıvının 1,5-2 litresinin idrar olarak atılmasını sağlıyor. Boşaltım görevinin yanı sıra hormonal, sıvı-elektrolit dengesi ve kan basıncının düzenlenmesi gibi birçok görev üstlenen böbreklerin korunması sadece böbrek hastalığının ortaya çıkmaması için değil, kalp-damar hastalığı gibi birçok hastalığın önlenmesi açısından da büyük önem taşıyor.

Ağrı kesici ve antibiyotikler zarar veriyor
Tedavi ya da tanısal amaçla kullanılan birçok ilaç ve zararlı kimyasal maddenin vücuttan öncelikli olarak böbrekler yolu ile atıldığını dile getiren Medicana International İzmir Hastanesi Nefroloji Uzmanı Dr. Serkan Yıldız, 'Bu nedenle, bu ilaç ve zararlı kimyasal maddelere bağlı olarak gelişen böbrek hastalıkları oldukça yaygındır. Nefrotoksisite kavramı böbrekte kimyasal maddeler ve ilaçların yol açtığı zararlı etkileri ifade eder. Bu zarar, hastalarda farklı klinik tablolar oluşturabilir, bunlar arasında en önemlisi akut yani ani böbrek yetmezliği gelişimidir. Özellikle mantar ve virüs tedavisinde kullanılan antibiyotikler, steroid olmayan yangı giderici romatizmal ağrı kesiciler, radyolojik görüntüleme yöntemlerinde kullanılan kontrast maddeler, kanser tedavisinde kullanılan bazı kemoterapik ilaçlar ve altın, kurşun, civa, arsenik gibi ağır metaller toksik nefropatiye yol açar' dedi.

Böbreklerimiz için ne yapmalıyız
Böbrekleri korumanın birinci yolunun yeterli miktarda sıvı almaktan geçtiğini ifade eden Uzm. Dr. Serkan Yıldız, 'böbrek ve idrar yolu enfeksiyonları zamanında tedavi edilmelidir. Böbreklere zararlı yan etkileri olan ilaç ve kimyasal maddelerden kaçınılmalıdır. Şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olan hastalar düzenli tedavi olmalı ve takip edilmelidir. Mesanede idrar bekletilmemeli ve sık aralıklarla idrara çıkılmalıdır. Ailede böbrek hastalığı öyküsü olanlar hekime başvurmalıdır. Tabi ki hareketsiz yaşam tarzından ve aşırı beslenmeden kaçınılmalıdır' diye konuştu.

Sigara ve tuzdan uzak durun
Sigaranın böbrek, böbrek pelvisi, üreter ve mesane kanseri gelişimini kolaylaştırıcı etkisinin uzun yıllardan beri bilindiğini belirten Uzm. Dr. Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı: 'Bunların dışında, son yıllarda, sigaranın böbrek işlevleri üzerine olumsuz etkilerinin olduğu ve böbrek hastalarında böbrek yetersizliği gelişimini hızlandırabileceği anlaşılmıştır. Aynı şekilde, fazla miktarda alınan tuz alımı kan basıncını yükseltir, vücutta sıvı birikmesi ve kalp yetmezliğine yol açar. Günlük tuz tüketimini kısıtlamanın kan basıncını kontrolü yoluyla böbrek sağlığını koruduğu bilinmektedir. Tuzu tüketimini azaltırsak hipertansiyon sıklığı da azalır, hipertansiyon sıklığı azalırsa böbrek yetmezliği de azalır.'